KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     29 : 21   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
يُعَذِّبُ yuǎƶƶibu azabeder
مَنْ men kimseye
يَشَاءُ yeşā'u dilediği
وَيَرْحَمُ ve yerHamu ve acır
مَنْ men kimseye
يَشَاءُ yeşā'u dilediği
وَإِلَيْهِ ve ileyhi ve hepiniz O’na
تُقْلَبُونَ tuḳlebūne çevrilirsiniz
 
Ayet Meali

Yuazzibu men yeşâu ve yerhamu men yeşâ’(yeşâu), ve ileyhi tuklebûn(tuklebûne).



Elmalı Hamdi Yazır

O, dilediğine azab eder, dilediğine rahmet eder. Ancak O´na döndürüleceksiniz.



Diyanet
O, dilediğine azabeder, dilediğini esirger. Ancak O´na döndürüleceksiniz.



Ahmed Hulusi
"Dilediğine azap eder, dilediğine de merhamet eder... O`na dönüştürüleceksiniz (Hakikatinizin El Esmâ ül Hüsnâ olduğunu fark edeceksiniz)!"



Yaşar Nuri Öztürk
Dilediğine/dileyene azap eder, dilediğine/dileyene rahmet eder. O´na döndürüleceksiniz.



Muhammed Esed
Dilediğine azap verir, dilediğine merhamet eder; hepiniz O´na döndürüleceksiniz:



Edip Yüksel
Dilediğini cezalandırır ve dilediğine acır; O’na çevrileceksiniz.



Mustafa İslamoğlu
Dilediğini cezalandırır, dilediğine rahmet eder: her durumda O’na döndürüleceksiniz.



Hakkı Yılmaz
(20-22)De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın da, O’nun oluşturmaya nasıl başladığına bir bakın. Sonra Allah, son yapıyı inşa edecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. O, dilediği kimseye azap eder, dilediği kimseye de rahmet eder. Ve siz yalnızca O’na döndürüleceksiniz. Ve siz yeryüzünde ve gökte âciz bırakanlar değilsiniz. Ve sizin için Allah’ın astlarından bir koruyucu, yol gösterici yakın ve yardımcı yoktur.”