KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     3 : 116   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
إِنَّ inne şüphesiz
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
كَفَرُوا keferū inkar eden(ler)
لَنْ len
تُغْنِيَ tuğniye yarar sağlamayacaktır
عَنْهُمْ ǎnhum onlara
أَمْوَالُهُمْ emvāluhum malları
وَلَا ve lā ne de
أَوْلَادُهُمْ evlāduhum evladları
مِنَ mine karşı
اللَّهِ llahi Allah’a
شَيْئًا şey’en hiçbir şey
وَأُولَٰئِكَ ve ulāike ve onlar
أَصْحَابُ eSHābu halkıdır
النَّارِ n-nāri ateş
هُمْ hum onlar
فِيهَا fīhā orada
خَالِدُونَ ḣālidūne sürekli kalacaklardır
 
Ayet Meali

İnnellezîne keferû len tugniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum minallâhi şey’â(şey’en), ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).



Elmalı Hamdi Yazır

O inkâr edenler (var ya), onların ne malları, ne de evlatları, onlara Allah´a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar, ateş halkıdır; orada ebedi kalacaklardır.



Diyanet
İnkâr edenler var ya, onların malları da evlâtları da Allah´a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliklerdir; onlar orada ebedî kalacaklardır.



Ahmed Hulusi
Hakikati inkâr edenlere gelince; onların ne malları ne de evlatları Allâh`a karşı hiçbir koruma sağlamayacaktır. Onlar yanmaya mahkûmdurlar, sonsuza dek!



Yaşar Nuri Öztürk
Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da kendilerine Allah´a karşı bir yarar asla sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde.



Muhammed Esed
Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince; onları ne dünya malları ne de evlatları Allah´a karşı koruyabilir. İşte onlar içinde yaşayıp kalacakları ateşe mahkum edilmişlerdir.



Edip Yüksel
İnkâr edenlerin ne paraları ne de çocukları ALLAH’a karşı kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar ateşin halkıdır ve orada sürekli kalıcıdırlar.



Mustafa İslamoğlu
Küfre saplananlara gelince: Onları ne malları ne de çocukları Allah’a karşı koruyabilir. İşte onlar ateş yaranıdır; onlar orada ebedi kalıcıdır.



Hakkı Yılmaz
Kâfirlerin; Allah’ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddeden şu kimselerin malları ve çocukları, Allah’ın katında, onlara asla bir fayda vermeyecektir. Ve işte onlar, ateş ashâbıdırlar. Onlar orada sürekli kalıcıdırlar.