KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     3 : 135   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَالَّذِينَ velleƶīne ve onlar
إِذَا iƶā zaman
فَعَلُوا feǎlū yaptıkları
فَاحِشَةً fāHişeten bir kötülük
أَوْ ev ya da
ظَلَمُوا Zalemū zulmettikleri
أَنْفُسَهُمْ enfusehum nefislerine
ذَكَرُوا ƶekerū hatırlayarak
اللَّهَ llahe Allah’ı
فَاسْتَغْفَرُوا festeğferū bağışlanmasını dilerler
لِذُنُوبِهِمْ liƶunūbihim günahlarının
وَمَنْ ve men ve kim
يَغْفِرُ yeğfiru bağışlayabilir
الذُّنُوبَ ƶ-ƶunūbe günahları
إِلَّا illā başka
اللَّهُ llahu Allah’tan
وَلَمْ velem
يُصِرُّوا yuSirrū ve onlar ısrar etmezler
عَلَىٰ ǎlā
مَا şeylerde (hatalarında)
فَعَلُوا feǎlū yaptıkları
وَهُمْ vehum onlar
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bile bile
 
Ayet Meali

Vellezîne izâ fealû fâhişeten ev zalemû enfusehum zekerûllâhe festagferû li zunûbihim, ve men yagfiruz zunûbe illâllâhu ve lem yusırrû alâ mâ fealû ve hum ya’lemûn (ya’lemûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Ve onlar çirkin bir günah işledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah´ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Allah´tan başka günahları kim bağışlayabilir? Bir de onlar, bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmezler.



Diyanet
Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah´ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah´tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.



Ahmed Hulusi
Onlar utanılacak bir iş yaptıklarında veya (Allâh`tan perdelenerek) nefslerine zulmettiklerinde; Allâh`ı düşünüp yaptıkları yanlış, kusur dolayısıyla istiğfar ederler. Suçları da Allâh`tan başka kim bağışlayabilir (ki)! Onlar yaptıkları yanlışlarda ısrarlı değillerdir.



Yaşar Nuri Öztürk
Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında yahut öz benliklerine zulmettiklerinde, Allah´ı hatırlar da günahları için af dilerler. Günahları Allah´tan başka kim affeder ki? Ve onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.



Muhammed Esed
Ve onlar, utanç verici bir iş yaptıkları veya kendi kendilerine (başka türlü) bir zulüm işledikleri zaman, Allah´ı anar ve günahlarının affı için yalvarırlar -zaten Allah´tan başka kim günahları affedebilir?- ve her ne (zulüm) işlemişlerse onda bilerek ısrar etmezler.



Edip Yüksel
Onlar ki bir günah işledikleri, yahut kendilerine zulmettikleri zaman ALLAH’ı anımsar ve günahları için bağışlanma dilerler –zaten ALLAH’tan başka kim günahları bağışlayabilir ki?– ve onlar bile bile günah işlemeye devam etmez.



Mustafa İslamoğlu
Yine onlar, utanç verici bir iş yaptıkları ya da kendi kendilerine bir kötülük ettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahları için istiğfar ederler; zira Allah’tan başka günahları kim bağışlayabilir ki? Üstelik onlar, yaptıkları kötülük üzerinde bile bile ısrar da etmezler.



Hakkı Yılmaz
(133-135)Ve Rabbinizden bağışlanmaya, bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcama yapan, öfkelerini yutan, insanları affeden, çirkin bir hayâsızlık işledikleri ya da kendi kendilerine haksızlık ettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyen, –Allah’tan başka günahları bağışlayan kimdir?– yaptıkları kötü şeylerde bile bile ısrar etmeyen, Allah’ın koruması altına girmiş kişiler için hazırlanmış eni göklerle yer kadar olan cennete koşuşun. Ve Allah, iyilik, güzellik üretenleri sever.