Ve min ehlil kitâbi men in te’menhu bi kıntârin yueddihî ileyk(ileyke), ve minhum men in te’menhu bi dînârin lâ yueddihî ileyke illâ mâ dumte aleyhi kâimâ(kâimen), zâlike bi ennehum kâlû leyse aleynâ fîl ummiyyîne sebîl(sebîlun), ve yekûlûne alâllâhil kezibe ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).
Elmalı Hamdi Yazır Kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana eksiksiz iade eder. Fakat öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez. Bu da onların, «Ümmîlere karşı yaptıklarımızdan bize vebal yoktur.» demelerinden dolayıdır. Ve onlar, bile bile Allah´a karşı yalan söylerler.
Diyanet Ehl-i kitaptan öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet bıraksan, onu sana noksansız iade eder. Fakat onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan, tepesine dikilip durmazsan onu sana iade etmez. Bu da onların, «Ümmîlere karşı yaptıklarımızdan dolayı bize vebal yoktur» demelerindendir. Allah adına bile bile yalan söylüyorlar. Ahmed Hulusi Kendilerine hakikat bilgisi gelmiş olanlardan öyleleri vardır ki, kantar (dolusu) emanet bıraksan, onu sana aynen iade eder. Öyleleri de vardır ki, tek bir dinar (altın) emanet etsen, tepesine dikilip zorlamadıkça sana geri vermez. Bu onların, "Bize karşı olan ümmîlerin (hakikati bilmeyenlerin) hiçbir hakkı yoktur" diye (düşünmelerinden kaynaklanır). Onlar bile bile Allâh üzerine yalan söylüyorlar. Yaşar Nuri Öztürk Ehlikitap´tan öylesi vardır ki, ona yüklerle emanet teslim etsen onu sana iade eder. Onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dînar emanet etsen, tepesine çökmedikçe onu sana geri vermez. Bunun sebebi şudur: Onlar: "Ümmîlerin, bizim aleyhimize yol bulmaları mümkün değildir." demişlerdir. Onlar, bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. Muhammed Esed Geçmiş vahyin izleyicileri arasında öylesi var ki, kendisine bir hazine emanet etsen sana (sadakatle) iade eder; ve öylesi de var ki ona ufak bir altın sikke emanet etsen, başında dikilmedikçe sana geri vermez; bu, onların, "Kitap ile ilgisi olmayan bu halk(a yaptığımız hiçbir şey)den dolayı bize bir suç yüklenemez" şeklindeki iddialarının bir sonucudur: (Böylece) onlar, (bile bile) Allah hakkında yalan söylerler. Edip Yüksel Kitap halkından öylesi var ki kendisine yığınla emanet bıraksan sana aynen öder. Fakat onlardan öylesi de var ki kendisine bir dinar emanet etsen, başına dikilip durmadıkça geri ödemez. "Ümmilere karşı bizim bir sorumluluğumuz yok" dedikleri için böyle davranıyorlar ve bile bile yalanlarını ALLAH’a yakıştırıyorlar.* Mustafa İslamoğlu Önceki vahyin mensuplarından öyleleri var ki, kendisine bir hazine emanet etsen (kuruşuna dokunmadan) iade eder; öyleleri de var ki, tek bir dinar emanet etsen tepesine dikilmedikçe sana geri vermez. Bu, onların, "Bizden olmayanlara yaptıklarımızdan dolayı bir şey lazım gelmez" şeklindeki iddiaları yüzündendir. Fakat onlar bile bile Allah hakkında yalan söylüyorlar. Hakkı Yılmaz Ve Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, eğer onlara yüklerle emanet teslim etsen onu sana geri öder. Onlardan öyleleri de vardır ki ona bir tek altın para emanet etsen, üzerine dikilmeden onu sana geri vermez. Bu, onların: “Ümmilerin/Anakentlilerin bizim aleyhimize yol bulmaları mümkün değildir” demelerinden dolayıdır. Onlar, bilip durdukları hâlde, Allah hakkında yalan da söylerler. |