KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     30 : 38   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَاتِ fe āti o halde ver
ذَا ƶā
الْقُرْبَىٰ l-ḳurbā akrabaya
حَقَّهُ Haḳḳahu hakkını
وَالْمِسْكِينَ velmiskīne ve yoksula
وَابْنَ vebne
السَّبِيلِ s-sebīli ve yolcuya
ذَٰلِكَ ƶālike bu
خَيْرٌ ḣayrun daha hayırlıdır
لِلَّذِينَ lilleƶīne için
يُرِيدُونَ yurīdūne isteyenler
وَجْهَ veche yüzünü (rızasını)
اللَّهِ llahi Allah’ın
وَأُولَٰئِكَ ve ulāike ve işte
هُمُ humu onlar
الْمُفْلِحُونَ l-mufliHūne başarıya erenlerdir
 
Ayet Meali

Fe âti zel kurbâ hakkahu vel miskîne vebnes sebîl(sebîli), zâlike hayrun lillezîne yurîdûne vechallâhi ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).



Elmalı Hamdi Yazır

O halde akrabaya da hakkını ver, yoksula da, yolcuya da... Bu, Allah´ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır. Kurtuluşa erecek olanlar da işte onlardır.



Diyanet
O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah´ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.



Ahmed Hulusi
Yakınlarınıza hakkını verin; yoksullara ve yolcuya da... Bu, Vechullâhı isteyenler için daha hayırlıdır! İşte onlar şartları zorlayarak kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!



Yaşar Nuri Öztürk
O halde, akrabaya hakkını ver. Yoksula, yolda kalmışa da. Allah´ın yüzünü isteyenler için bu daha hayırlıdır. İşte böyleleridir, kurtuluşa erenler.



Muhammed Esed
Öyleyse yakınlarınıza, muhtaçlara ve yolculara haklarını verin; bu, Allah´ın rızasını kazanmak isteyenler için en doğrusudur: çünkü, mutluluğa erecekler onlardır!



Edip Yüksel
Öyleyse yakınlığı bulunanlara haklarını ver, yoksula ve yolcuya da… ALLAH’ın rızasını dileyenler için bu daha iyidir; onlar başarıya ulaşanlardır.



Mustafa İslamoğlu
Şu halde yakınlara, yoksullara ve yolda kalmışlara haklarını verin; bu Allah’ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır; zira onlar, mutluluğa erecek olanların ta kendileridir.



Hakkı Yılmaz
Öyleyse, yakınlık sahibine; yurtlarından çıkarılan fakirlere, miskine ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah’ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır. Ve bunlar durumunu koruyan, zafer kazanan kimselerin ta kendileridir.