KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     39 : 59   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
بَلَىٰ belā hayır
قَدْ ḳad elbette
جَاءَتْكَ cā'etke sana geldi
ايَاتِي āyātī ayetlerim
فَكَذَّبْتَ fekeƶƶebte fakat sen yalanladın
بِهَا bihā onları
وَاسْتَكْبَرْتَ vestekberte ve büyüklük tasladın
وَكُنْتَ ve kunte ve oldun
مِنَ mine -den
الْكَافِرِينَ l-kāfirīne nankörler-
 
Ayet Meali

Belâ kad câetke âyâtî fe kezzebte bihâ vestekberte ve kunte minel kâfirîn(kâfirîne).



Elmalı Hamdi Yazır

(Ona): «Hayır sana âyetlerim geldi de onlara yalan dedin, kibirlenmek istedin ve kâfirlerden oldun.» (denir.)



Diyanet
Hayır (dönemeyeceksin)! Âyetlerim sana gelmişti de sen onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve inkârcılardan olmuştun.



Ahmed Hulusi
"Hayır, sana işaretlerim gerçekten geldi de onları inkâr ederek yalanladın, benlik tasladın ve hakikat bilgisini inkâr edenlerden oldun!"



Yaşar Nuri Öztürk
Hayır, olmaz! Ayetlerim sana geldi de onları hemen yalanlayıverdin; büyüklük tasladın ve kafirlerden oldun.



Muhammed Esed
(O zaman Allah şu cevabı verecektir:) "Tabii, elbette! Mesajlarım sana ulaştı(ğı halde) sen onları yalanladın, yersiz bir gurura kapıldın ve hakikati inkar edenler arasına girdin!"



Edip Yüksel
Evet, sana ayet ve mucizelerim geldi, fakat sen onları yalanladın, kibirlendin ve inkârcılardan oldun.



Mustafa İslamoğlu
(Allah onlara şöyle diyecek): "Tam aksine sana ayetlerim gelmişti de, sen onları yalanlamış, küstahça büyüklenmiş ve hakkı inkar edenlerden olmuştun.



Hakkı Yılmaz
Tam tersi, sana âyetlerim geldi de sen onları hemen yalanladın, büyüklük tasladın ve kâfirlerden; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlerden oldun.