KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     4 : 95   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
لَا olmaz
يَسْتَوِي yestevī eşit
الْقَاعِدُونَ l-ḳāǐdūne yerlerinde oturanlar
مِنَ mine
الْمُؤْمِنِينَ l-mu'minīne inananlardan
غَيْرُ ğayru dışında
أُولِي ūlī sahipleri
الضَّرَرِ D-Derari özür
وَالْمُجَاهِدُونَ velmucāhidūne ve cihad edenler
فِي
سَبِيلِ sebīli yolunda
اللَّهِ llahi Allah
بِأَمْوَالِهِمْ biemvālihim mallariyle
وَأَنْفُسِهِمْ ve enfusihim canlariyle
فَضَّلَ feDDele üstün kılmıştır
اللَّهُ llahu Allah
الْمُجَاهِدِينَ l-mucāhidīne cihadedenleri
بِأَمْوَالِهِمْ biemvālihim mallariyle
وَأَنْفُسِهِمْ ve enfusihim canlariyle
عَلَى ǎlā
الْقَاعِدِينَ l-ḳāǐdīne oturanlardan
دَرَجَةً deraceten derece bakımından
وَكُلًّا ve kullen ve hepsine
وَعَدَ veǎde va’detmiştir
اللَّهُ llahu Allah
الْحُسْنَىٰ l-Husnā güzellik
وَفَضَّلَ vefeDDele ve üstün kılmıştır
اللَّهُ llahu Allah
الْمُجَاهِدِينَ l-mucāhidīne mücahidleri
عَلَى ǎlā
الْقَاعِدِينَ l-ḳāǐdīne oturanlardan
أَجْرًا ecran ecirle
عَظِيمًا ǎZīmen çok daha büyük
 
Ayet Meali

Lâ yestevîl kâıdûne minel mu’minîne gayru ulîd darari vel mucâhidûne fî sebîlillâhi bi emvâlihim ve enfusihim, faddalallâhul mucâhidîne bi emvâlihim ve enfusihim alel kâidîne dereceh(dereceten) ve kullen vaadallâhul husnâ ve faddalallâhul mucâhidîne alel kâıdîne ecren azîmâ(azîmen).



Elmalı Hamdi Yazır

Müminlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, oturanlardan üstün kıldı. Allah onların hepsine de cenneti vaad etmiştir. Bununla beraber Allah mücahitlere, oturanların üzerinde büyük bir ecir vermiştir.



Diyanet
Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturanlarla malları ve canlarıyle Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Gerçi Allah hepsine de güzellik (cennet) vadetmiştir; ama mücahidleri, oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır.



Ahmed Hulusi
Mazeretsiz, evde oturup seferden kaçan iman edenler ile Allâh yolunda mallarıyla, nefsleriyle mücahede edenler, eş değerde olmazlar... Allâh, mallarıyla ve nefsleriyle mücahede edenleri, oturup kalanlardan derece olarak üstün kıldı... Hepsine Allâh en güzeli vadetmiştir... (Ancak) Allâh, mücahitleri, oturup kalanların üzerine büyük bir mükâfat ile üstün kılmıştır.



Yaşar Nuri Öztürk
İnananların; özür sahibi olmaksızın oturanlarıyla, Allah yolunda malları ve canlarıyla didinip gayret gösterenleri aynı değildir. Allah, malları ve canlarıyla gayret gösterenleri oturanlara derece bakımından üstün kılmıştır. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir ama cihat edenleri, çok büyük bir ödülle, oturanlardan üstün kılmıştır.



Muhammed Esed
Bir mazeretleri olmaksızın mücadeleden kaçınan müminler ile Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla çaba gösterenler bir olamaz: Allah, mallarıyla ve canlarıyla üstün çaba gösterenleri mücadeleden kaçınanlardan daha üstün bir mertebeye yüceltmiştir. Allah bütün (müminler)e nihai güzellik vaat etmiş olmasına rağmen, Allah yolunda üstün çaba gösterenleri, (kendilerine) büyük bir mükafat (vaat ederek) mücadeleden kaçınanlardan üstün kılmıştır,



Edip Yüksel
Geçerli özre sahip olmaksızın yerlerinde oturanlar ile mallarıyla canlarıyla ALLAH yolunda savaşım verenler bir olmaz. ALLAH mallarıyla, canlarıyla savaşım verenleri derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. ALLAH hepsine güzellikler söz veriyor. Bununla birlikte, ALLAH savaşım verenleri oturanlar üzerine daha büyük bir ödülle üstün kıldı;*



Mustafa İslamoğlu
Mü’minlerden bir mazereti olmaksızın mücadeleden kaçınanlarla Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla çaba gösterenler bir olamaz: Allah mallarıyla ve canlarıyla elinden gelen çabayı sarf edenleri mücadeleden kaçınanlardan daha yüce bir mertebeye çıkarmıştır. Allah bütün mü’minlere nihai güzellikler vaad etmesine rağmen, yolunda üstün gayret harcayanları yerinde sayanlara muhteşem bir ödül vaadiyle üstün tutmuştur:



Hakkı Yılmaz
(95,96)Mü’minlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla çaba harcayanlar eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla çaba harcayanları, derece itibariyle oturanlara fazlalıklı kıldı. Ve Allah, onların hepsine “en güzel”i vaat etmiştir. Ve Allah, gayret gösterenlere, oturanların üzerine büyük bir ecir; Kendi katından dereceler, bir bağışlama ve merhamet fazlalaştırmıştır. Ve Allah, çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.