KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     40 : 56   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
إِنَّ inne şüphesiz
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
يُجَادِلُونَ yucādilūne tartışan(lar)
فِي hakkında
ايَاتِ āyāti ayetleri
اللَّهِ llahi Allah’ın
بِغَيْرِ biğayri olmadan
سُلْطَانٍ sulTānin (hiçbir) delil
أَتَاهُمْ etāhum kendilerine gelen
إِنْ in yoktur
فِي
صُدُورِهِمْ Sudūrihim onların göğüslerinde
إِلَّا illā başka bir şey
كِبْرٌ kibrun büyüklük (taslamaktan)
مَا
هُمْ hum onlar
بِبَالِغِيهِ bibāliğīhi erişemeyecekleri
فَاسْتَعِذْ festeǐƶ sen sığın
بِاللَّهِ billahi Allah’a
إِنَّهُ innehu çünkü O
هُوَ huve O’dur
السَّمِيعُ s-semīǔ işiten
الْبَصِيرُ l-beSīru gören
 
Ayet Meali

İnnellezîne yucâdilûne fî âyâtillâhi bi gayri sultânin etâhum in fî sudûrihim illâ kibrun mâ hum bi bâligîh(bâligîhi), festeiz billâh(billâhi), innehu huves semîul basîr(basîru).



Elmalı Hamdi Yazır

Kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın, Allah´ın âyetleri hakkında mücadele edenlerin göğüslerinde ancak yetişemeyecekleri bir kibir vardır. Sen hemen Allah´a sığın. Çünkü her şeyi işiten ve gören O´dur.



Diyanet
Kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın, Allah´ın âyetleri hakkında münakaşa edenler var ya, hiç şüphe yok ki, onların kalplerinde, asla yetişemeyecekleri bir büyüklük hevesinden başka bir şey yoktur. Sen Allah´a sığın. Kuşkusuz O, işiten ve görendir.



Ahmed Hulusi
Kendilerine gelmiş bir reddedilemez delil olmaksızın Allâh`ın işaretleri hakkında mücadele edenler var ya, onların içlerinde, asla ulaşamayacakları bir kibirden başka bir şey yoktur (Kibriyâ`nın farkındalığına asla ulaşamayacaklardır)! O hâlde sen, Esmâ`sıyla hakikatin olan Allâh`a sığın... Muhakkak ki O, "HÛ"; Semi`dir, Basıyr`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Kendilerine gelmiş hiçbir kanıt olmadan, Allah´ın ayetleri hakkında tartışıp duranlar var ya, onların göğüslerinde, asla ulaşamayacakları bir büyüklüğün kuruntusu vardır. Artık Allah´a sığın! O´dur Semî, O´dur Basîr.



Muhammed Esed
Allah´ın mesajlarını hiçbir delilleri olmadan sorgulayanlara gelince; onların içinde hiçbir zaman tatmin edemeyecekleri küstahça bir kendini beğenmişlik (duygusun)dan başka bir şey yoktur, öyleyse sen Allah´a sığın çünkü her şeyi işiten, her şeyi gören yalnız O´dur!



Edip Yüksel
Hiçbir delile sahip olmadan ALLAH’ın ayet ve mucizelerine karşı tartışanların göğüslerinde, erişemeyecekleri bir büyüklenme vardır. Öyleyse ALLAH’a sığın. O İşitendir, Görendir.



Mustafa İslamoğlu
Allah’ın ayetleri hakkında kendilerine ulaşmış hiçbir belge ve yetki olmadan tartışanlara gelince: onların içinde hiçbir zaman erişip (tatmin) olamayacakları bir büyüklenme tutkusu vardır, başkası değil. Artık sen sadece Allah’a sığın: çünkü O, evet O’dur her şeyi işiten, her şeyi görüp gözeten.



Hakkı Yılmaz
Şüphesiz kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın, Allah’ın âyetleri/alâmetleri/göstergeleri hakkında mücâdele edenler; onların göğüslerinde ancak yetişemeyecekleri bir kibir vardır. Sen hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, en iyi işiten ve en iyi görendir.