KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     46 : 34   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَيَوْمَ ve yevme ve gün
يُعْرَضُ yuǎ’raDu sunulacakları
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
كَفَرُوا keferū inkar eden(ler)
عَلَى ǎlā karşı
النَّارِ n-nāri ateşe
أَلَيْسَ eleyse değil miymiş?
هَٰذَا hāƶā bu
بِالْحَقِّ bil-Haḳḳi gerçek
قَالُوا ḳālū derler
بَلَىٰ belā evet
وَرَبِّنَا verabbinā Rabbimiz hakkı için
قَالَ ḳāle der
فَذُوقُوا feƶūḳū öyleyse tadın
الْعَذَابَ l-ǎƶābe azabı
بِمَا bimā dolayı
كُنْتُمْ kuntum olmanızdan
تَكْفُرُونَ tekfurūne inkar ediyor(lar)
 
Ayet Meali

Ve yevme yu’redullezîne keferû alen nâr(nâri),e leyse hâzâ bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve rabbinâ, kâle fe zûkûl azâbe bi mâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).



Elmalı Hamdi Yazır

İnkâr edenler ateşe arz olunacakları gün onlara: «Bu gerçek değil miymiş?» denir. Onlar da: «Rabbimiz Hakk´ı için gerçekmiş!» derler. Allah onlara: «O halde inkâr ettiğinizden dolayı şimdi tadın azabı!» der.



Diyanet
İnkâr edenlere, ateşe sunulacakları gün: Nasıl, bu gerçek değil miymiş? denildiğinde: Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş, derler. Allah: Öyleyse inkâr etmenizden dolayı azabı tadın! der.



Ahmed Hulusi
Hakikat bilgisini inkâr edenlerin Nâr`a arz olunacakları süreçte: "Bu Hak değil miymiş?" denir. Dediler ki: "Rabbimize yemin olsun ki evet!"... "O hâlde hakikat bilgisini inkâr etmeniz yüzünden (hadi) tadın azabı!" dedi.



Yaşar Nuri Öztürk
Gün gelir, o inkâr edenler, ateşe arz edilir. "Bu gerçek değil miymiş?" diye sorulur. "Elbette! Rabbimize yemin ederiz, gerçekmiş!" derler. Allah buyurur: "O halde, inkâr ettiğinizden ötürü tadın azabı!"



Muhammed Esed
Böylece, hakikati inkara şartlanmış olanlar, ateşin karşısına getirilecekleri ve "Bu, gerçek değil mi?" diye sorulacağı Gün "Rabbimize andolsun ki öyle!" diye cevaplayacaklar. (Bunun üzerine) Allah, "Öyleyse, hakikati inkar etmenizin karşılığı olan bu azabı tadın!" diyecektir.



Edip Yüksel
İnkarcılar ateşe sunuldukları gün: "Bu gerçek değil mi?" Derler ki "Evet, Rabbimize andolsun." O da, "İnkar etmiş olduğunuz için azabı tadın" der.



Mustafa İslamoğlu
Ve hakikati inkar eden kimselere ateşe takdim olunurken, "Ne yani, bu da mı gerçek değil?" (denileceği) gün, onlar şöyle cevap verecekler: "Rabbimize andolsun ki (bu hakikatin ta kendisidir)!" (Allah) buyuracak: "Haydi, hakikati inkarınıza karşılık tadın malum azabı!"



Hakkı Yılmaz
Kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden şu kimselerin ateş üzerine yayılacakları gün: “Bu, gerçek değil miymiş?” Onlar da: “Evet; gerçekmiş. Rabbimize andolsun!” dediler. Allah: “O hâlde bilerek reddedip durduğunuzdan/ inanmadığınızdan dolayı şimdi tadın azabı!” dedi.