KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     47 : 15   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
مَثَلُ meṧelu durumu (şudur)
الْجَنَّةِ l-cenneti cennetin
الَّتِي lletī
وُعِدَ vuǐde söz verilen
الْمُتَّقُونَ l-mutteḳūne muttakilere
فِيهَا fīhā içinde vardır
أَنْهَارٌ enhārun ırmakları
مِنْ min -dan
مَاءٍ māin su-
غَيْرِ ğayri olmayan
اسِنٍ āsinin bozulma
وَأَنْهَارٌ ve enhārun ve ırmakları
مِنْ min -ten
لَبَنٍ lebenin süt-
لَمْ lem
يَتَغَيَّرْ yeteğayyer değişmeyen
طَعْمُهُ Taǎ’muhu tadı
وَأَنْهَارٌ ve enhārun ve ırmakları
مِنْ min -tan
خَمْرٍ ḣamrin şarap-
لَذَّةٍ leƶƶetin lezzet veren
لِلشَّارِبِينَ lişşāribīne içenlere
وَأَنْهَارٌ ve enhārun ve ırmakları
مِنْ min -dan
عَسَلٍ ǎselin bal-
مُصَفًّى muSaffen süzme
وَلَهُمْ velehum ve onlar için vardır
فِيهَا fīhā orada
مِنْ min -ten
كُلِّ kulli her çeşit-
الثَّمَرَاتِ ṧ-ṧemerāti meyvalar
وَمَغْفِرَةٌ ve meğfiratun ve bağışlama (vardır)
مِنْ min -nden
رَبِّهِمْ rabbihim Rableri-
كَمَنْ kemen kimseler gibi olur mu?
هُوَ huve o
خَالِدٌ ḣālidun ebedi kalan
فِي
النَّارِ n-nāri ateşte
وَسُقُوا ve suḳū ve içirildiği
مَاءً māen suyun
حَمِيمًا Hamīmen sıcak
فَقَطَّعَ feḳaTTaǎ parça parça kesen
أَمْعَاءَهُمْ em’ǎā'ehum barsaklarını
 
Ayet Meali

Meselul cennetilletî vuidel muttekûn(muttekûne), fîhâ enhârun min mâin gayri âsin(âsinin), ve enhârun min lebenin lem yetegayyer ta’muh(ta’muhu), ve enhârun min hamrin lezzetin liş şâribîn(şâribîne), ve enhârun min aselin musaffâ(musaffen), ve lehum fîhâ min kullis semerâti ve magfiretun min rabbihim, ke men huve hâlidun fîn nâri ve sukû mâen hamîmen fe kattaa em’âehum.



Elmalı Hamdi Yazır

Kötülükten sakınanlara vaad edilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan temiz sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. Bunların durumu, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen kimsenin durumu gibi olur mu?



Diyanet
Müttakîlere vâdolunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedî kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?



Ahmed Hulusi
Korunanlara vaat olunan CENNETİN TEMSİL (misal - benzetme) yollu anlatımı şöyledir: Orada, bayatlamayan SU`dan nehirler, tadı bozulmayan SÜT`ten nehirler, içenlere lezzet veren ŞARAP`tan nehirler, süzme - saf BAL`dan nehirler vardır! Onlar için orada her çeşit MEYVE ve Rablerinden mağfiret (örtme) vardır! (Bu misal nimetlerle yaşayanlar) ateşte sonsuza dek yanarak yaşayacak, sıcak - kaynar su içirilmiş de bu yüzden onların bağırsaklarını parçalamış kimse gibi midir?



Yaşar Nuri Öztürk
Sakınanlara vaat olunan cennetin durumu şöyledir: Orada, bozulmayan sudan ırmaklar; tadı bozulmayan sütten nehirler, içenlere lezzet sunan bir şaraptan nehirler, süzme bir baldan oluşan nehirler var. Ve orada kendileri için her türlü meyvenin yanında, Rablerinden bir de bağışlanma var. Bu nimetler içindeki ile, sürekli ateşte olup da içirildiği sıcak su tarafından bağırsakları parçalanan kimse aynı olur mu?



Muhammed Esed
Allah´a karşı sorumluluk bilinci duyanlara vaad edilmiş olan cennet örneği -(bir cennet ki) içinde zamanın bozamadığı sudan ırmaklar, tadı hiç değişmeyen sütten ırmaklar, içene lezzet veren şaraptan ırmaklar ve saf süzme baldan ırmaklar var ve içinde (yaptıkları güzel işlerin) bütün meyvelerini ve Rablerinin mağfiretini tadabilme (imkanı) var- işte bu (cennet), ateşi mesken edinenlerin ve bağırsaklarını parçalaması için yakıcı ümitsizlik sularını içmeye mahkum edilenlerin (hak ettikleri karşılık) ile bir olur mu?



Edip Yüksel
Erdemlilere söz verilen bahçenin örneği şudur: İçinde arı sudan ırmaklar, tadı bozulmayan sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren sarhoş edici maddelerden oluşan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için orada her türlü ürün ve Rab’lerinden bir bağışlanma vardır. Bunların durumu, ateşte sürekli kalan ve bağırsaklarını yırtan kaynar bir sudan içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?*



Mustafa İslamoğlu
Sorumluluk bilinciyle davrananlara vaad edilen, içerisinde zamanla bozulmayan sudan ırmaklar, tadı hiç değişmeyen sütten ırmaklar, içene doyumsuz bir lezzet veren tarifsiz bir meşrubatın çağladığı ırmaklar, saf süzme baldan ırmaklar akan, yine içerisinde tadacakları güzel (davranışlarının) tüm meyveleri ve Rablerinden sınırsız bir bağış bulunan cennetin örneği gibi (bir has bahçeye kavuşan kimse), ateşi mesken tutan ve yakıcı bir (umutsuzluk) içirilip de bağırsakları paramparça olan kimse gibi olur mu?



Hakkı Yılmaz
(14,15)Peki, Rabbi tarafından apaçık bir delil üzerinde bulunan kimse, işinin kötülüğü kendisine süslü gösterilen ve boş-iğreti arzularına uyan kimseler gibi; Ateş’te sonsuz olarak kalacak olan ve kaynar su içirilip de bağırsakları paramparça olan kimseler gibi midir? Allah’ın koruması altına girmiş kişilere vaat edilen cennetin örneği: “Orada bozulmayan temiz sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır.