KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     53 : 16   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
إِذْ hani
يَغْشَى yeğşā kaplıyordu
السِّدْرَةَ s-sidrate Sidre’yi
مَا
يَغْشَىٰ yeğşā kaplayan
 
Ayet Meali

İz yagşes sidrete mâ yagşâ.



Elmalı Hamdi Yazır

Sidre´yi kaplayan kaplıyordu.



Diyanet
Sidre´yi kaplayan kaplamıştı.



Ahmed Hulusi
O an ki, Sidre`yi (varlığını) bürüyen (hakikat nûru) bürüyordu (beden hissi kaybolmuş bir hâlde)!



Yaşar Nuri Öztürk
O vakit kuşatıp sarıyordu Sidre´yi kuşatıp saran,



Muhammed Esed
meçhul bir parlaklığın çevresini sarıp kuşattığı sidre ağacının başında.



Edip Yüksel
Tüm bölge olağanüstü biçimde kuşatılmıştı.



Mustafa İslamoğlu
kaplayan o şey sidreyi çepeçevre kuşattığında...



Hakkı Yılmaz
O zaman kiraz ağacını kaplayan kaplıyordu. (Sonraki 53:11)