KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     56 : 73   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
نَحْنُ neHnu biz
جَعَلْنَاهَا ceǎlnāhā onu yaptık
تَذْكِرَةً teƶkiraten bir ibret
وَمَتَاعًا ve metāǎn ve bir fayda
لِلْمُقْوِينَ lilmuḳvīne çölden gelip geçenlere
 
Ayet Meali

Nahnu cealnâhâ tezkireten ve metâan lil mukvîn(mukvîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptık.



Diyanet
Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık.



Ahmed Hulusi
Onu, çölde yaşarmışçasına bilgisizlere bir hatırlatma ve bir yararlanacakları şey kıldık!



Yaşar Nuri Öztürk
Biz onu hem bir ibret hem de çöl yolcularına bir nimet kıldık.



Muhammed Esed
Onu (Bizi) hatırlamanı(zı)n bir vasıtası ve (hayatlarının) yabaniliği içinde kaybolmuş ve acıkıp susamış bütün insanlar için bir rahatlama vasıtası yaptık.



Edip Yüksel
Kullananlar için biz onu bir ibret ve yararlı yaptık.



Mustafa İslamoğlu
Biz onu bir hatırlama vesilesi ve kendi yalnızlığında kaybolmuş muhtaçlar için yarayışlı bir meta kıldık.



Hakkı Yılmaz
Biz ateşi/oksijeni bir ibret/hatırlatma ve çöl yolcularına bir yarar yaptık.