KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     64 : 6   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
ذَٰلِكَ ƶālike bu
بِأَنَّهُ biennehu sebepledir ki
كَانَتْ kānet
تَأْتِيهِمْ te’tīhim getirirlerdi
رُسُلُهُمْ rusuluhum elçileri
بِالْبَيِّنَاتِ bil-beyyināti açık deliller
فَقَالُوا feḳālū fakat onlar dediler
أَبَشَرٌ ebeşerun bir insan mı?
يَهْدُونَنَا yehdūnenā bize yol gösterecek
فَكَفَرُوا fekeferū ve inkar ettiler
وَتَوَلَّوْا ve tevellev ve yüz çevirdiler
وَاسْتَغْنَى vesteğnā muhtaç olmadığını gösterdi
اللَّهُ llahu Allah da
وَاللَّهُ vallahu ve Allah
غَنِيٌّ ğaniyyun zengindir
حَمِيدٌ Hamīdun övülmüştür
 
Ayet Meali

Zâlike bi ennehu kânet te´tîhim rusuluhum bil beyyinâti fe kâlû e beşerun yehdûnenâ fe keferû ve tevellev vestagnâllâh(vestagnâllâhu), vallâhu ganiyyun hamîd(hamîdun).



Elmalı Hamdi Yazır

Böyledir, çünkü onlara peygamberleri, açık deliller getirirlerdi, fakat onlar: «Bir insan mı bize yol gösterecek?» dediler ve yüz çevirdiler. Allah da muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, övülmeye lâyıktır.



Diyanet
(O azabın sebebi) şu ki, onlara peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi, fakat onlar: Bir beşer mi bizi doğru yola götürecekmiş? dediler, inkâr ettiler ve yüz çevirdiler. Allah da hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, hamde lâyıktır.



Ahmed Hulusi
Buna şu sebep oldu: Onların Rasûlleri kendilerine apaçık deliller olarak gelirdi de: "Bir beşer mi bizi hakikate erdirecek?" derlerdi! Bu yüzden hakikat bilgisini inkâr ettiler ve yüz çevirdiler! Allâh (da onların imanından) müstağni oldu! Allâh Ğaniyy`dir, Hamiyd`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Bu böyledir. Çünkü resulleri onlara apaçık deliller getirip dururken onlar: "Bir insan mı bize kılavuzluk edecek?!" deyip küfre saptılar ve yüz çevirdiler. Ve Allah hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. Allah, sınırsız zenginliğin, sonsuz övgülerin sahibidir.



Muhammed Esed
Böyledir, çünkü onlara elçileri hakikatin bütün kanıtları ile defalarca geldiler, ancak onlar (her defasında): "Yalnızca ölümlü insanlar mı bizim rehberimiz olacak?" şeklinde cevap verdiler. Böylece hakikati inkar ettiler ve ondan uzaklaştılar. Ama Allah (onlara) muhtaç değildi. Çünkü Allah Kendine yeterlidir, övgüye layık olandır.



Edip Yüksel
Çünkü, elçileri onlara apaçık kanıtlarla gidiyorlar ve onlar ise, "Bize doğru yolu bir insan mı gösterecek?" diyorlardı. Böylece inkâr edip yüz çeviriyorlardı. ALLAH hiçbir şeye muhtaç değildir. ALLAH Zengindir, Övülendir.



Mustafa İslamoğlu
Böyledir, çünkü elçileri kendilerine hakikatin apaçık belgeleriyle gelmiş, fakat onlar "Bize ölümlü biri mi yol gösterecek?" demişlerdi. İşte böylece küfre saptılar ve (haktan) yüzçevirdiler. Ama Allah (kimseye) muhtaç değildi: zira Allah kendi kendine yetendir, tüm övgülere layık olandır.



Hakkı Yılmaz
Bu cezalandırma, kendilerine elçileri açık deliller ile geldiğinde: “Bir beşer mi bize yol gösterecek?” deyip de küfretmeleri; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeye çalışmaları ve sırt çevirmeleri nedeniyledir. Allah, muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, övülmeye en iyi lâyık olandır.