KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     10 : 4   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
إِلَيْهِ ileyhi O’nadır
مَرْجِعُكُمْ merciǔkum dönüşü
جَمِيعًا cemīǎn hepinizin
وَعْدَ veǎ’de vaadi
اللَّهِ llahi Allah’ın
حَقًّا Haḳḳan gerçektir
إِنَّهُ innehu O’dur
يَبْدَأُ yebdeu ilk kez başlatan
الْخَلْقَ l-ḣalḳa yaratmayı
ثُمَّ ṧumme sonra
يُعِيدُهُ yuǐyduhu onu tekrarlayan
لِيَجْزِيَ liyecziye karşılıklarını vermek üzere
الَّذِينَ elleƶīne kimselere
امَنُوا āmenū iman eden(lere)
وَعَمِلُوا ve ǎmilū ve ameller işleyen(lere)
الصَّالِحَاتِ S-SāliHāti salih
بِالْقِسْطِ bil-ḳisTi adaletli bir şekilde
وَالَّذِينَ velleƶīne ve kiimselere
كَفَرُوا keferū inkâr eden(lere)
لَهُمْ lehum vardır
شَرَابٌ şerābun bir içecek
مِنْ min -dan
حَمِيمٍ Hamīmin kaynar su-
وَعَذَابٌ ve ǎƶābun ve bir azap
أَلِيمٌ elīmun acıklı
بِمَا bimā dolayı
كَانُوا kānū olmalarından
يَكْفُرُونَ yekfurūne inkâr ediyor(lar)
 
Ayet Meali

İleyhi merciukum cemîâ(cemîan), va´dallâhi hakkâ(hakkan), innehu yebdeul halka summe yuîduhu li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti bil kıst(kıstı), vellezîne keferû lehum şerâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Dönüşünüz hep O´nadır. Allah´ın vaadi haktır. Herşeyi ilk baştan yaratan O´dur. Sonra iman edip salih amel işleyenleri hak ettikleri ölçüde mükâfatlandırmak için geri döndürecek olan yine O´dur. Kâfirlere de inkâr ettikleri için kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azap vardır.



Diyanet
Allah’ın gerçek bir vâdi olarak hepinizin dönüşü ancak O’nadır. Çünkü O, mahlûkatı önce (yoktan) yaratır, sonra da iman edip iyi işler yapanlara adaletle mükâfat vermek için (onları huzuruna) geri çevirir. Kâfir olanlara gelince, inkâr etmekte oldukları şeylerden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve elem verici bir azap vardır.



Ahmed Hulusi
Hepiniz topluca O`na rücu edeceksiniz (O`na rücu; mekânsal değil boyutsal olur; hakikatinde müşahede anlamında)... Allâh`ın, kesin uygulayacağıdır bu! Muhakkak ki O, halkı ibda eder (Esmâ`sından Mubdi` ismi anlamına göre, tüm yaratılmışları, muradı doğrultusunda topluca ve birimselliksiz yaratır; "ORİJİN BENLİK"), sonra (birimsellik boyutunda) iman edip imanın gereği fiilleri açığa çıkaranları (OLUŞMUŞ BENLİK) hak ettiklerine göre cezalandırmak (yani kendisinden açığa çıkanın sonuçlarını yaşatmak) için onu birimsel kişiliğine ("KAF" harfiyle işaret edilen "OLUŞMUŞ "BEN"liği {RUHUNU}) iade eder (aslına rücu aşamasından sonra Esmâ`sındaki Muıyd ismi anlamına göre)... Hakikat bilgisini inkâr edenlere gelince, küfürlerinin sonucu olarak bir kaynar sudan içerler ve acı bir azap yaşarlar.



Yaşar Nuri Öztürk
Allah´tan hak bir vaat olarak hepinizin dönüşü yalnız O´nadır. Yaratılışı başlatır, sonra yarattıklarını varlık alanına ardarda çıkarır ki, iman edip hayra ve barışa yönelik amelleri yerli yerince sergileyenleri ödüllendirsin. Küfre dalanlara gelince, onlar için, nankörlük edip gerçeği örtmeleri yüzünden, kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azap öngörülmüştür.



Muhammed Esed
Hepiniz topluca O´na döneceksiniz: bu Allah´ın, gerçekleşmesi kaçınılmaz olan sözüdür, çünkü O (insanı) bir kere yarattıktan sonra buna sonuna kadar devam ediyor ki, imana erişip iyi ve yararlı işler, eylemler ortaya koyanları adaletle ödüllendirsin. Hakkı inkara yeltenenleri ise, hakkı inat ve ısrarla reddetmelerinden ötürü yakıcı bir umutsuzluk içkisi ve can yakıcı bir azap beklemektedir.



Edip Yüksel
Hepinizin dönüşü O’nadır. Bu, ALLAH’ın verdiği gerçek sözdür. O, yaratılışı başlatır ve sonra tekrarlar; böylece Gerçeği onaylayıp erdemli işler yapanları adaletle ödüllendirir. Kâfirlere ise, inkârlarından ötürü sıcak bir içecek ve acı bir azap vardır.



Mustafa İslamoğlu
Hepinizin dönüşü O’nadır; (bu) Allah’ın gerçekleşmesi kaçınılmaz vaadidir. Çünkü O, insanı yaratmaya başladıktan sonra onun yaratılışını sürdürüyor ki; iman edip de ıslah edici iyi şeyler yapanları hak ettiklerinden fazlasıyla ödüllendirsin. İnkarda ısrar edenlere gelince: inkarda direnişleri nedeniyle, yudum yudum içecekleri kavurucu bir pişmanlık ve can yakıcı bir azap onları bekleyecek.



Hakkı Yılmaz
Hepinizin dönüşü sadece O’nadır. Allah, bunu hak olarak vaat etmiştir. Şüphesiz O, halkı ilk baştan oluşturur, sonra iman eden ve düzeltmeye yönelik işler yapan kimseleri nasipleri/ hakları olan payları ile karşılık vermek için geri döndürür. Şu kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedetmiş olan şu kimseler, küfürleri; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedetmeleri nedeniyle, kaynar sudan bir içki ve acıklı azap kendileri için olanlardır.