KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     10 : 76   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَلَمَّا felemmā ne zaman ki
جَاءَهُمُ cā'ehumu onlara gelince
الْحَقُّ l-Haḳḳu gerçek
مِنْ min
عِنْدِنَا ǐndinā katımızdan
قَالُوا ḳālū dediler
إِنَّ inne şüphesiz
هَٰذَا hāƶā bu
لَسِحْرٌ lesiHrun bir sihirdir
مُبِينٌ mubīnun apaçık
 
Ayet Meali

Fe lemmâ câehumul hakku min indinâ kâlû inne hâzâ le sıhrun mubîn(mubînun).



Elmalı Hamdi Yazır

Kendilerine tarafımızdan hak gelince, «Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.» dediler.



Diyanet
Katımızdan onlara hak (mucize) gelince: «Bu elbette apaçık bir sihirdir» dediler.



Ahmed Hulusi
İndîmizden onlara Hak geldiğinde: "Muhakkak ki bu apaçık bir sihirdir" dediler.



Yaşar Nuri Öztürk
Gerçek, katımızdan onlara geldiğinde şöyle demişlerdi: "Hiç kuşkusuz, bu, apaçık bir büyüdür."



Muhammed Esed
Öyle ki, kendilerine katımızdan hak geldiği zaman, "Bakın, bu düpedüz bir büyü!" dediler.



Edip Yüksel
Tarafımızdan kendilerine gerçek gelince, "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.



Mustafa İslamoğlu
Şöyle ki: Katımızdan kendilerine hakikatin ta kendisi geldiği zaman dediler ki: "İşte bu kesinlikle ayan beyan bir sihirdir!"



Hakkı Yılmaz
Kendilerine tarafımızdan gerçek gelince, “Hiç şüphesiz bu, kesinlikle apaçık bir sihirdir” dediler.