KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     11 : 101   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَمَا ve mā
ظَلَمْنَاهُمْ Zalemnāhum biz onlara zulmetmedik
وَلَٰكِنْ velākin ama
ظَلَمُوا Zalemū onlar zulmettiler
أَنْفُسَهُمْ enfusehum kendilerine
فَمَا femā
أَغْنَتْ eğnet sağlayamadı
عَنْهُمْ ǎnhum kendilerine
الِهَتُهُمُ ālihetuhumu onların ilahları
الَّتِي lletī
يَدْعُونَ yed’ǔne taptıkları
مِنْ min
دُونِ dūni başka
اللَّهِ llahi Allah’tan
مِنْ min hiç bir
شَيْءٍ şey'in şey
لَمَّا lemmā ne zaman ki
جَاءَ cā'e gelince
أَمْرُ emru emri
رَبِّكَ rabbike Rabbinin
وَمَا ve mā bir işe yaramadı
زَادُوهُمْ zādūhum artırmaktan
غَيْرَ ğayra başka
تَتْبِيبٍ tetbībin kayıplarını
 
Ayet Meali

Ve mâ zalemnâhum ve lâkin zalemû enfusehum fe mâ agnet anhum âlihetuhumulletî yed’ûne min dûnillâhi min şey’in lemmâ câe emru rabbik(rabbike), ve mâ zâdûhum gayre tetbîb(tetbîbin).



Elmalı Hamdi Yazır

Biz onlara zulmetmedik, onlar kendi kendilerine zulmettiler. Allah´ı bırakıp da taptıkları tanrılar, Rabbinin emri gelince kendilerine hiçbir fayda sağlayamadılar. Hasarlarını arttırmaktan başka bir şeye yaramadılar.



Diyanet
Onlara biz zulmetmedik; fakat, onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azap) emri geldiğinde, Allah´ı bırakıp da taptıkları tanrıları, onlara hiçbir şey sağlamadı, ziyanlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.



Ahmed Hulusi
Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendi nefslerine zulmettiler! Rabbinin hükmü açığa çıktığında, Allâh dûnunda tapındıkları tanrılar kendilerine hiçbir fayda sağlamadı! (Tanrı anlayışları) onların helâk olmasından başka bir sonuç doğurmadı.



Yaşar Nuri Öztürk
Onlara biz zulmetmedik. Ama onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiğinde, Allah´ı bırakıp da yakardıkları ilahları kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. İlahları onların sadece hasar ve hüsranlarını artırdı.



Muhammed Esed
Pek tabii, onlara Biz zulmetmedik; tersine onlar kendi kendilerine zulmettiler. Ve Rablerinin hükmü vaki olduğunda, Allah´ı bırakıp yalvarıp yakardıkları o (düzmece) tanrıları hiçbir işe yaramadı, yok olup gitmelerini hızlandırmaktan başka!



Edip Yüksel
Biz onlara zulmetmedik, onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiği zaman, ALLAH’tan aşağı yalvardıkları tanrıları onları hiçbir şeyden kurtaramadı. Aslında, onların yalnızca ziyanlarını arttırdı.



Mustafa İslamoğlu
Ama onlara zulmeden Biz değildik, lakin onlar kendi kendilerine zulmettiler. Dahası Rablerinin helak emri geldiğinde, Allah dışında yalvarıp yakardıkları ilahları onların başından hiçbir şeyi savamadı; üstelik bunlar, kendi çöküşlerini hızlandırmaktan başka bir işe de yaramadı.



Hakkı Yılmaz
Ve onlara Biz haksızlık etmedik; fakat onlar kendilerine haksızlık ettiler, yanlış; kendi zararlarına iş yaptılar. Onun için Rabbinin emri geldiğinde, Allah’ın astlarından taptıkları tanrıları, onlara hiçbir şey sağlamadı ve onlara ziyandan başka bir şey arttırmadılar.