KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     12 : 42   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَقَالَ ve ḳāle ve dedi ki
لِلَّذِي lilleƶī kişiye
ظَنَّ Zenne sandığı
أَنَّهُ ennehu onun
نَاجٍ nācin kurtulacağını
مِنْهُمَا minhumā o iki kişiden
اذْكُرْنِي ƶkurnī beni an
عِنْدَ ǐnde yanında
رَبِّكَ rabbike efendin(kralın)ın
فَأَنْسَاهُ feensāhu fakat ona unutturdu
الشَّيْطَانُ ş-şeyTānu şeytan
ذِكْرَ ƶikra söylemeyi
رَبِّهِ rabbihi efendisine
فَلَبِثَ felebiṧe (böylece) kaldı
فِي
السِّجْنِ s-sicni zindanda
بِضْعَ biD’ǎ birkaç
سِنِينَ sinīne yıl
 
Ayet Meali

Ve kâle lillezî zanne ennehu nâcin minhumazkurnî inde rabbike fe ensâhuş şeytânu zikre rabbihî fe lebise fîs sicni bid’a sinîn(sinîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Yusuf, hapisten kurtulacağına inandığı o ikiden birine dedi ki: «Beni efendinin yanında an». (Benden söz et ki, beni kurtarsın). Fakat Şeytan, ona, efendisinin yanında anmayı unutturdu. Bu yüzden Yusuf, daha yıllarca zindanda kaldı.



Diyanet
Onlardan, kurtulacağını bildiği kimseye dedi ki: Beni efendinin yanında an, (umulur ki beni çıkarır). Fakat şeytan ona, efendisine anmayı unutturdu. Dolayısıyla (Yusuf), birkaç sene daha zindanda kaldı.



Ahmed Hulusi
(Yusuf) bu ikisinden, kurtulacağını zannettiği kimseye dedi ki: "Efendinin katında beni hatırla (ve hatırlat)!"... Ne var ki, şeytan, efendisinin yanında Yusuf`u hatırına getirmeyi unutturdu da, nice yıllar zindanda kaldı.



Yaşar Nuri Öztürk
Yûsuf o iki kişiden, kurtulacağını düşündüğüne şöyle dedi: "Rab edindiğin kişi yanında beni an." Ama şeytan o adama, rab edindiği kişiye hatırlatmayı unutturdu. Böylece Yûsuf yıllarca zındanda kaldı.



Muhammed Esed
Ve (bunun üzerine Yusuf,) iki mahpustan kurtulacağını düşündüğü kimseye: "(Buradan çıkacağın zaman) efendine benden söz et!" dedi. Ne var ki Şeytan berikine efendisinin yanında (Yusuf´tan) söz etmeyi unutturdu. Ve Yusuf bu yüzden hapiste birkaç yıl (daha) kaldı.



Edip Yüksel
O ikisinden, kurtulacağını öngördüğü kimseye, "Beni rabbinin yanında an" dedi. Rabbini anmayı/andırmayı sapkın ona unutturunca hapiste birkaç yıl daha kaldı.*



Mustafa İslamoğlu
Ve o ikisinden, kurtulacağına inandığı gence şu ricada bulundu: "Efendinin yanında beni an!" Şeytan, onu efendisine hatırlatmayı o (gence) unutturdu. Bunun sonucunda hapiste birkaç yıl daha kaldı.



Hakkı Yılmaz
Ve Yûsuf o iki kişiden, kurtulacağını kesin olarak bildiği kişiye, “Efendi/hükümdar edindiğin kişinin yanında beni an!” dedi. Sonra benliği ona hatırlatmayı terk ettirdi. Böylece Yûsuf, beş-on sene zindanda kaldı.