KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     13 : 13   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَيُسَبِّحُ ve yusebbiHu ve tesbih ederler
الرَّعْدُ r-raǎ’du gök gürültüsü
بِحَمْدِهِ biHamdihi onun övgüsüyle
وَالْمَلَائِكَةُ velmelāiketu ve melekler
مِنْ min
خِيفَتِهِ ḣīfetihi korkusundan
وَيُرْسِلُ ve yursilu ve gönderir
الصَّوَاعِقَ S-Savāǐḳa yıldırımlar
فَيُصِيبُ fe yuSību çarpar
بِهَا bihā onlarla
مَنْ men kimseyi
يَشَاءُ yeşā'u dilediği
وَهُمْ vehum ve onlar
يُجَادِلُونَ yucādilūne tartışmaktadırlar
فِي hakkında
اللَّهِ llahi Allah
وَهُوَ ve huve ve O’nun
شَدِيدُ şedīdu pek çetindir
الْمِحَالِ l-miHāli tuzağı (cezası)
 
Ayet Meali

Ve yusebbihur ra’du bi hamdihî vel melâiketu min hîfetih(hîfetihî), ve yursilus savâıka fe yusîbu bihâ men ye?âu ve hum yucâdilûne fillâh(fillâhi), ve huve ?edîdul mihâl(mihâli).



Elmalı Hamdi Yazır

Gök gürültüsü O´na hamd ile, melekler de O´nun korkusundan dolayı O´nu tesbih ederler. O yıldırımlar gönderir, onunla dilediğini çarpar. Onlar Allah hakkında mücadele edip duruyorlar. Oysa Allah´ın çarpması pek çetindir.



Diyanet
Gök gürültüsü Allah´ı hamd ile tesbih eder. Melekler de O´nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar, Allah hakkında mücâdele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır.



Ahmed Hulusi
Ra`d (gök gürültüsü - İnsan-ı Kâmil`in düşünsel boyutta keşfettikleri {salsal-i ceres, Abdülkerîm Ciylî, İnsan-ı Kâmil}) O`nun Hamdı olarak tespih eder; Melekler (kâinatta - insanda mevcut kuvveler) ise O`nun hükümranlığı altında (tespih eder - kulluklarını yerine getirir)... Onlar, Allâh hakkında (benlikten kaynaklanan fikirle) mücadele edip dururlarken; (O) yıldırımları (hakikati bilgisinin çarpmasını) irsâl eder de, onlarla, dilediğine bunu yaşatır! O, "Şediyd`ül Mihal"dır (şiddetle uygulanan Sünnetullâh sistemi vardır; değiştirilmesi müdahale edilmesi mümkün olmayan).



Yaşar Nuri Öztürk
Gök gürültüsü O´nu hamd ile tespih eder; melekler de O´ndan ürpererek... Yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Allah, tuzak kuranların hilelerini başlarına geçirmede çok güçlü olduğu halde, onlar O´na karşı mücadele edip duruyorlar.



Muhammed Esed
gök gürlemesi O´nun sınırsız kudret ve yüceliğini övgüyle anmakta; melekler de korku ve sakınma içinde bunu yapmaktalar. Ve O yıldırımları gönderip onlarla dilediğini çarpmaktadır. (Hal böyleyken) onlar yine de Allah hakkında tartışıp duruyorlar; hem de O(´nun), kavranamaz ince ve derin planını gerçekleştirmek için sınırsız bir kudrete sahip olduğu ortada olduğu halde!



Edip Yüksel
Gök gürlemesi O’nu överek, melekler de O’nu saygıyla yüceltirler. O, yıldırımları gönderir ve dilediğini onlarla çarpar. Onlar hâlâ ALLAH hakkında tartışıyorlar. O, dayanılmaz güce sahiptir.



Mustafa İslamoğlu
Gök gürültüsü sınırsız bir övgüyle O’nun yüce kudretini dillendirmekte, melekler ise bunu derin bir tazim ve saygıdan dolayı yapmaktadır; dahası O, yıldırımları gönderip dilediğini ona hedef kılmaktadır; onlar ise, dilediğini ustalık ve ince bir planla gerçekleştirmekte mahir olduğunu bildikleri halde, hala Allah hakkında tartışmaktadırlar.



Hakkı Yılmaz
Gök gürültüsü, O’nun övgüsüyle birlikte, doğal güçler de O’nun korkusundan dolayı O’nu noksan sıfatlardan arındırırlar. Ve O, yıldırımlar gönderir de onunla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücâdele edip duruyorlar. Oysa Allah, çarpması pek çetin olandır.