KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     16 : 34   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَأَصَابَهُمْ feeSābehum nihayet onlara ulaştı
سَيِّئَاتُ seyyiātu kötülükleri
مَا
عَمِلُوا ǎmilū yaptıklarının
وَحَاقَ ve Hāḳa ve kuşattı
بِهِمْ bihim onları
مَا şey
كَانُوا kānū
بِهِ bihi onunla
يَسْتَهْزِئُونَ yestehziūne alay ettikleri
 
Ayet Meali

Fe esâbehum seyyiâtu mâ amilû ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Bunun için, sonunda yaptıklarının cezası başlarına felaket oldu ve alay edip durdukları o azap, kendilerini kuşattı.



Diyanet
Sonunda yaptıklarının cezası onlara ulaştı ve alay etmekte oldukları şey onları çepeçevre kuşatıverdi.



Ahmed Hulusi
Bu yüzden yaptıklarının getirisi olan kötülükler kendilerine isâbet etti ve kendisiyle alay edip durdukları şey kendilerini çepeçevre kuşattı.



Yaşar Nuri Öztürk
Sonunda, yapıp ettiklerinin kötülükleri başlarına musibet olmuş, alay edip durdukları şey kendilerini sarıvermişti.



Muhammed Esed
Öyle ki, işledikleri kötülükler kendi başlarına yıkılmış, alay edip durdukları şey onları çepeçevre kuşatmıştı.



Edip Yüksel
Yapmış olduklarının kötü sonuçları onlara dokundu ve alaya almış oldukları şeyler onları kuşattı.



Mustafa İslamoğlu
En sonunda yaptıkları kötülüklerin hedefi haline geldiler: alay edip durdukları şey tarafından çepeçevre kuşatıldılar.



Hakkı Yılmaz
(33,34)Onlar kendilerine, doğal güçlerin gelmesinden veya Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar! Kendilerinden öncekiler de böyle yapmışlardı. Ve Allah onlara haksızlık etmedi, fakat onlar şirk koşarak kendilerine haksızlık etmişlerdi, yanlış; kendi zararlarına iş yapmışlardı. Bunun için, sonunda yaptıklarının cezası kendilerine isabet etti. Alay edip durdukları şey de kendilerini kuşattı.