KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     17 : 110   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
قُلِ ḳuli de ki
ادْعُوا d’ǔ dua edin (çağırın)
اللَّهَ llahe Allah diye
أَوِ evi veya
ادْعُوا d’ǔ dua edin (çağırın)
الرَّحْمَٰنَ r-raHmāne Rahman diye
أَيًّا eyyen hangisiyle
مَا
تَدْعُوا ted’ǔ çağırsanız
فَلَهُ felehu O’nundur
الْأَسْمَاءُ l-esmā'u isimler
الْحُسْنَىٰ l-Husnā en güzel
وَلَا ve lā
تَجْهَرْ techer pek bağırma
بِصَلَاتِكَ biSalātike namazında
وَلَا ve lā
تُخَافِتْ tuḣāfit pek de gizleme
بِهَا bihā onu (sesini)
وَابْتَغِ vebteği tut
بَيْنَ beyne arasında
ذَٰلِكَ ƶālike bunun
سَبِيلًا sebīlen bir yol
 
Ayet Meali

Kulid’ullâhe evid’ur rahmân(rahmâne), eyyen mâ ted’û fe lehul esmâul husnâ, ve lâ techer bi salâtike ve lâ tuhâfit bihâ vebtegı beyne zâlike sebîlâ(sebîlen).



Elmalı Hamdi Yazır

(Sen onlara) de ki: İster «Allah» deyin, ister «Rahmân» deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. En güzel isimler O´nundur.» Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç.



Diyanet
De ki: «İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O´na hastır.» Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut.



Ahmed Hulusi
De ki: "`Allâh` diye yönelin veya `Rahmân` diye yönelin! Hangi anlayış ile yönelseniz, El Esmâ ül Hüsnâ O`na aittir (Esmâ ül Hüsnâ ile işaret olunan hep aynı TEK! TEK`in değişik özelliklerine işaret eden isimler; illâ "HÛ")! Salâtında sesini yükseltme, onu gizleyip kısma da; ikisi arası bir yol tut."



Yaşar Nuri Öztürk
De ki: "İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler/Esmâül Hüsna O´nundur. Namazında sesini yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut."



Muhammed Esed
De ki: "İster Allah diye çağırın, ister Rahman diye: O´nu hangi isimle çağırırsanız çağırın, (O hep Birdir; ve) bütün güzel ve üstün nitelikler O´nundur". (O´na dua et, ama) duanda sesini fazla yükseltme, çok fazla alçaltma da, ikisinin ortası bir yol tut;



Edip Yüksel
De ki: "İster ALLAH diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız, tüm güzel isimler O’nundur. " Namazda ne ilan et, ne de gizle; ikisinin arasında bir yol tut.*



Mustafa İslamoğlu
De ki: "İster Allah diye yalvarıp yakarın, ister Rahman diye: O’na hangi biriyle yalvarırsanız yalvarın, ama unutmayın ki en güzel nitelikler ve tüm mükemmellikler O’na mahsustur!" İmdi (ey muhatap), sen de yalvarıp yakarırken ne sesini aşırı yükselt, ne de aşırı kıs; bu ikisi arasında dengeli bir yol tut;



Hakkı Yılmaz
De ki: “Allah diye çağırın veyahut Rahmân diye çağırın. Hangi şeyle çağırırsanız çağırın en güzel isimler O’nundur. Salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmanı; toplumu aydınlatmaya çalışmanı] açıkça yapma, gizli de yapma. Ve bu ikisi arasında bir yol ara.”