KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     17 : 47   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
نَحْنُ neHnu biz
أَعْلَمُ eǎ’lemu gayet iyi biliyoruz
بِمَا bimā ne sebeple
يَسْتَمِعُونَ yestemiǔne dinlediklerini
بِهِ bihi onların
إِذْ
يَسْتَمِعُونَ yestemiǔne dinlerken
إِلَيْكَ ileyke seni
وَإِذْ ve iƶ ve zaman
هُمْ hum onlar
نَجْوَىٰ necvā fısıldaşırken
إِذْ zaman
يَقُولُ yeḳūlu dedikleri
الظَّالِمُونَ Z-Zālimūne zalimlerin
إِنْ in
تَتَّبِعُونَ tettebiǔne siz uymuyorsunuz
إِلَّا illā başkasına
رَجُلًا raculen bir adamdan
مَسْحُورًا mesHūran büyülenmiş
 
Ayet Meali

Nahnu a’lemu bimâ yestemiûne bihî iz yestemiûne ileyke ve iz hum necvâ iz yekûluz zâlimûne in tettebiûne illâ raculen meshûrâ(meshûran).



Elmalı Hamdi Yazır

Biz onların, seni dinlerken nasıl dinlediklerini çok iyi biliriz. Birbiriyle fısıldaşırlarken de o zalimlerin: «Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!» dediklerini biz çok iyi biliriz.



Diyanet
Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kendi aralarında fısıldaşırlarken de o zalimlerin: «Siz, büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!» dediklerini çok iyi biliriz.



Ahmed Hulusi
Sana kulak verdiklerinde nasıl dinlediklerini; aralarında fısıldaşırlarken de, o zâlimlerin: "Sihirlenmiş bir adama tâbi oluyorsunuz" dediklerini biz iyi biliriz.



Yaşar Nuri Öztürk
Onların seni dinlerken, neye kulak verdiklerini biz daha iyi biliriz. Aralarında fısıldaşırlarken de şöyle konuşur o zalimler: "Büyülenmiş bir adamdan başkasının ardısıra gitmiyorsunuz!"



Muhammed Esed
Seni dinledikleri zaman, Biz onların aslında neye kulak kesildiklerini ve kendi aralarında görüştükleri zaman, bu zalimlerin (birbirlerine): "(Eğer Muhammed´e uyarsanız,) düpedüz büyülenmiş bir adama uymuş olacaksınız!" dediklerini çok iyi biliyoruz.



Edip Yüksel
Seni dinlerlerken nasıl işittiklerini ve kendi aralarında konuşurlarken zalimlerin, "Siz sadece büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz" dediklerini iyi biliyoruz.



Mustafa İslamoğlu
(Ey Muhammed!) Sana kulak verdiklerinde, aslında onların neye kulak kabarttıklarını ve kendi aralarında gizli kapaklı görüşmeleri sırasında o zalimlerin, "Eğer (ona) uyarsanız yalnızca büyülenmiş bir adama uymuş olursunuz" dediklerini Biz çok iyi biliyoruz.



Hakkı Yılmaz
Biz, onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerin, “Siz, büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliriz.