KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     17 : 97   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَمَنْ ve men ve kime
يَهْدِ yehdi hidayet ederse
اللَّهُ llahu Allah
فَهُوَ fehuve işte odur
الْمُهْتَدِ l-muhtedi doğru yolu bulan
وَمَنْ ve men kimi de
يُضْلِلْ yuDlil sapıklıkta bırakırsa
فَلَنْ felen artık
تَجِدَ tecide bulamazsın
لَهُمْ lehum onlar için
أَوْلِيَاءَ evliyā'e veliler
مِنْ min
دُونِهِ dūnihi O’ndan başka
وَنَحْشُرُهُمْ ve neHşuruhum ve onları süreriz
يَوْمَ yevme günü
الْقِيَامَةِ l-ḳiyāmeti kıyamet
عَلَىٰ ǎlā üyerine
وُجُوهِهِمْ vucūhihim yüzleri
عُمْيًا ǔmyen kör
وَبُكْمًا ve bukmen ve dilsiz
وَصُمًّا ve Summen ve sağır
مَأْوَاهُمْ me’vāhum varacakları yer
جَهَنَّمُ cehennemu cehennemdir
كُلَّمَا kullemā her seferinde
خَبَتْ ḣabet (ateş) dindiği
زِدْنَاهُمْ zidnāhum onlara artırırız
سَعِيرًا seǐyran çılgın alevi
 
Ayet Meali

Ve men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehum evliyâe min dûnih(dûnihî), ve nahşuruhum yevmel kıyâmeti alâ vucûhihim umyen ve bukmen ve summâ(summen), me’vâhum cehennem(cehennemu), kullemâ habet zidnâhum saîrâ(saîren).



Elmalı Hamdi Yazır

Allah kime hidayet verirse, o doğru yoldadır. Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık bunlar için Allah´tan başka hiçbir yardımcı bulamazsın. Ve biz, o kâfirleri kıyamet günü kör, dilsiz ve sağır oldukları halde, yüzleri üstü sürünerek haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir; ateşi dindikçe onun ateşini artırırız.



Diyanet
Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık onlara, Allah´tan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz. Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız.



Ahmed Hulusi
Allâh, kimi hakikate yönlendirirse, işte odur hakikati bulan! Kimi de saptırırsa, artık onlar için O`nun dûnunda velîler bulamazsın! Kıyamet sürecinde onları körler (Hakikati görmeyen); lâl olmuşlar (Hakikati dillendirmeyenler); ve sağırlar (Hakikati algılamayanlar) olarak yüzleri üzere haşr ederiz! Onların barınağı Cehennem`dir! Alevi söndükçe, onlara ateşlerini artırırız!



Yaşar Nuri Öztürk
Allah kime hidayet verirse doğru olan yolu bulan odur. Kimi de şaşırtırsa, böyleleri için O´nun dışında dostlar bulamazsın. Kıyamet günü böylelerini kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzleri üstüne sürerek haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir ki, alevi dindikçe kızgın ateşini körükleyiveririz.



Muhammed Esed
Allah´ın yol gösterdiği kimsedir doğru yola erişen; O´nun saptırdığı kimselere gelince, böylelerini O´na karşı koruyacak kimse bulamazsın: Biz onları Kıyamet Günü, varacakları yer cehennem olmak üzere, yüzleri yerde, körler, dilsizler ve sağırlar olarak toplayacağız; (ve) ne zaman (ateş) yatışır gibi olsa, (onu hemen) harlı alevlerle onlar için canlandıracağız.



Edip Yüksel
ALLAH kime yol gösterirse o kişi doğruyu bulmuştur. Kimi de saptırırsa onlar için O’ndan başka bir koruyucu da bulamazsın. Diriliş günü de onları kör, dilsiz ve sağır olarak yaka paça toplarız. Cehennemdir yerleri. Soğudukça alevlerini arttırırız.



Mustafa İslamoğlu
Nitekim, her kime Allah rehberlik etmişse işte odur doğru yola ulaşan; kimi de sapıklığa terk etmişse, artık böylelerini O’na karşı savunacak dostlar bulamazsın. Ve Biz Kıyamet Günü onları (dehşetten kararmış olan) yüzleri yerde, (hakikati) görmez, işitmez ve söylemez birileri olarak toplayacağız; varış yerleri, ne zaman yatışır gibi olsa kavurucu alevini tekrar kışkırtacağımız cehennem olacaktır.



Hakkı Yılmaz
(97,98)Ve Allah kime kılavuz olursa, işte o doğru yolu bulmuş olandır. Kimi de saptırırsa, artık bunlar için Allah’ın astlarından hiçbir yardımcı, koruyucu, yol gösterici yakın kimse bulamazsın. Ve Biz, onları kıyâmet günü kör, dilsiz ve sağır oldukları hâlde, yüzleri üstü toplayacağız. Onların varacakları yer cehennemdir. Ne zaman ki cehennem dindi, onlara ateşi arttırırız. İşte bu, onların, âyetlerimizi/ alâmetlerimizi/ göstergelerimizi örtbas etmiş olmaları ve “Bizler, bir yığın kemik ve ufalanmış toz olduğumuz zaman mı, biz yeni bir oluşturuluşla kesinlikle diriltilmiş mi olacağız?” demiş olmaları nedeniyle onların cezasıdır.