KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     18 : 31   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أُولَٰئِكَ ulāike onlar öyle kimselerdir ki
لَهُمْ lehum kendileri için vardır
جَنَّاتُ cennātu cennetleri
عَدْنٍ ǎdnin Adn
تَجْرِي tecrī akar
مِنْ min
تَحْتِهِمُ teHtihimu altlarından
الْأَنْهَارُ l-enhāru ırmaklar
يُحَلَّوْنَ yuHallevne bezenirler
فِيهَا fīhā orada
مِنْ min
أَسَاوِرَ esāvira bileziklerle
مِنْ min -dan
ذَهَبٍ ƶehebin altın-
وَيَلْبَسُونَ ve yelbesūne ve giyerler
ثِيَابًا ṧiyāben giysiler
خُضْرًا ḣuDran yeşil
مِنْ min
سُنْدُسٍ sundusin ince ipekten
وَإِسْتَبْرَقٍ ve istebraḳin ve kalın ipekten
مُتَّكِئِينَ muttekiīne yaslanırlar
فِيهَا fīhā orada
عَلَى ǎlā üzerine
الْأَرَائِكِ l-erāiki koltuklar
نِعْمَ niǎ’me ne güzel
الثَّوَابُ ṧ-ṧevābu sevap
وَحَسُنَتْ ve Hasunet ve ne güzel
مُرْتَفَقًا murtefeḳan ağırlanma
 
Ayet Meali

Ulâike lehum cennâtu adnin tecrî min tahtihimul enharu yuhallevne fîhâ min esâvire min zehebin ve yelbesûne siyâben hudren min sundusin ve istebrekın muttekiîne fîhâ alel erâik(erâiki), ni´mes sevâb(sevâbu), ve hasunet murtefekâ(murtefekan).



Elmalı Hamdi Yazır

İşte onlara Adn cennetleri vardır; altlarından ırmaklar akar, orada altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanıp kurulacaklar. O ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!



Diyanet
İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dîbâdan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!



Ahmed Hulusi
İşte bunlar için altlarından ırmaklar akan ADN cennetleri vardır; orada altın bileziklerle süslenirler; ince veya kalın ipekten yeşil giysiler giyip koltuklar üzerine dayanıp kurulurlar... O ne güzel karşılık ve ne güzel yararlanma yeri. (Misal yollu cennet yaşamı anlatımı; bakınız: 13.Ra`d Sûresi: 35, 47.Muhammed Sûresi: 15. A.H.)



Yaşar Nuri Öztürk
Bunlar için, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyip koltuklar üzerine kurulacaklar. O ne güzel karşılık, o ne güzel dayanak!



Muhammed Esed
İçlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı ebedi mutluluk, esenlik bahçeleri işte böylelerinin olacaktır; orada onlara altın bilezikler takılacak; yeşil ipekli ve işlemeli giysiler giyinecekler ve orada (yumuşak) divanlarda yaslanıp oturacaklar: Bu ne güzel bir karşılık, bu ne güzel bir dinlenme yeri!



Edip Yüksel
Onlar için, içlerinden ırmaklar akan Adn bahçeleri vardır. Orada altından bileziklerle süslenirler, ipek ve kadifeden dokunmuş yeşil elbiseler giyerler. Orada koltuklar üzerine yaslanırlar. Ne güzel bir ödül ve ne güzel bir durak…



Mustafa İslamoğlu
İşte ayaklarının altından ırmakların çağladığı ve mutluluğun üretildiği merkezler olan cennetleri böyleleri için hazırladık. Orada onlara altın künyeler-bilezikler takılacak; dahası ince ve kalın ipekten sırmalı yeşil elbiseler giyerek oradaki tahtlarına kurulacaklar: Ne güzel bir ödül ve ne hoş bir makamdır orası...



Hakkı Yılmaz
İşte onlar, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri kendilerinin olanlardır. Onlar, orada koltuklarına yaslanmış olarak altından bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyecekler. O ne güzel karşılıktır! Ve ne güzel kalma yeri!*(Sonraki 18:9)