KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     2 : 54   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَإِذْ ve iƶ ve hani
قَالَ ḳāle demişti ki
مُوسَىٰ mūsā Musa
لِقَوْمِهِ liḳavmihi kavmine
يَا قَوْمِ yā ḳavmi kavmim
إِنَّكُمْ innekum şüphesiz sizler
ظَلَمْتُمْ Zalemtum zulmettiniz
أَنْفُسَكُمْ enfusekum kendinize
بِاتِّخَاذِكُمُ biAttiḣāƶikumu (tanrı) edinmekle
الْعِجْلَ l-ǐcle buzağıyı
فَتُوبُوا fetūbū gelin tevbe edin de
إِلَىٰ ilā
بَارِئِكُمْ bāriikum yaratıcınıza
فَاقْتُلُوا feḳtulū ve öldürün
أَنْفُسَكُمْ enfusekum nefislerinizi
ذَٰلِكُمْ ƶālikum bu
خَيْرٌ ḣayrun daha iyidir
لَكُمْ lekum sizin için
عِنْدَ ǐnde katında
بَارِئِكُمْ bāriikum yaratıcınız
فَتَابَ fetābe tevbenizi kabul buyurmuş olur
عَلَيْكُمْ ǎleykum sizin
إِنَّهُ innehu şüphesiz
هُوَ huve O
التَّوَّابُ t-tevvābu tevbeyi çok kabul edendir
الرَّحِيمُ r-raHīmu merhametlidir
 
Ayet Meali

Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmi innekum zalemtum enfusekum bittihâzikumul icle fe tûbû ilâ bâriikum faktulû enfusekum zâlikum hayrun lekum inde bâriikum fe tâbe aleykum innehu huvet tevvâbur rahîm(rahîmu).



Elmalı Hamdi Yazır

Hani bir zamanlar Musa kavmine dedi ki; Ey kavmim cidden siz o buzağıyı put edinmekle kendi kendinize zulmettiniz, bari gelin Rabbinize tevbe ile dönün de nefislerinizi öldürün. Böyle yapmanız Bârî Teâlânız katında sizin için hayırlıdır, böylece tevbenizi kabul buyurdu. Gerçekten de o Tevvab ve Rahîm´dir.



Diyanet
Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için Yaradanınıza tevbe edin de nefislerinizi (kötü duygularınızı) öldürün. Öyle yapmanız Yaratıcınızın katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah tevbenizi kabul etmiş olur. Çünkü acıyıp tevbeleri kabul eden ancak O´dur.



Ahmed Hulusi
Musa kavmine şöyle demişti: "Ey kavmim, buzağıyı kendinize (tanrı) edinerek nefslerinizdekine (hakikatinize) zulmettiniz! Bu yüzdendir ki Bâri`ye (varlığı kendi Esmâ`sından olarak özel bir yapıda yaratana) tövbe edin (varlığınızdaki kendisini inkâr edip, dışınızda tanrı edindiğiniz için) ve benliklerinizi öldürün! Bunu yapmanız Bâri indînde hayırlıdır, tövbenizi kabul eder. Muhakkak ki O, tövbe edeni affeden ve sonucunda rahmetini bağışlayandır."



Yaşar Nuri Öztürk
Hani Mûsa, toplumuna demişti ki: "Ey toplumum, buzağıyı tanrı edinmenizle öz benliklerinize zulmettiniz. Hadi, yaratıcınıza, Bâri´nize tövbe edin; egolarınızı öldürün. Böyle yapmanız yaratıcınız katında sizin için daha iyidir; O sizin tövbelerinizi kabul eder. Hiç kuşkusuz O, evet O, tövbeleri çok kabul edendir, rahmeti sonsuz olandır."



Muhammed Esed
Ve Musa, halkına (dönüp) "Ey halkım!" demişti. "Doğrusu buzağıya taparak kendinize karşı suç işlediniz, o halde tevbe ederek (tekrar) Yaratıcınıza yönelin ve nefsinizi yok edin; bu, sizin için Yaratıcınızın katında en hayırlısı olacaktır." Bunun üzerine O, tevbenizi kabul etmişti: Çünkü yalnız O´dur tevbeleri kabul eden, Rahmet Dağıtan.



Edip Yüksel
Musa, halkına demişti ki: "Ey halkım, sizler buzağıya hizmet etmekle nefsinize (kişilik, öz, ruh) zulmettiniz. Yaratıcınıza tövbe edin ve nefsinizi (egonuzu) öldürün/nefsinizle yüzleşin. Bu, yaratıcınız katında sizin için daha iyidir." O, sizi affeder. Elbette O, tövbeleri kabul edendir, Rahim’dir.*



Mustafa İslamoğlu
Hani Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! İyi bilin ki siz buzağıyı peydahlamakla kendi kendinize kötülük ettiniz. Sizi yoktan eşsiz-örneksiz vareden Yaratıcınıza yönelerek af dileyin ve böylece içinizdeki kötülükleri öldürün! Böyle yapmanız, eşsiz yaratıcınız katında sizin için daha hayırlıdır." İşte sizin tevbenizi (bir kez daha) böyle kabul etmişti: çünkü yalnız O’dur tevbeleri kabul eden, merhamet eden.



Hakkı Yılmaz
Hani bir zamanlar Mûsâ toplumuna, “Ey toplumum! Şüphesiz siz altına tapmakla kendi kendinize haksızlık ettiniz. Gelin hemen Yaratıcınıza tevbe edin de benliklerinizi değiştirin. Böylesi, Yaratıcınız nezdinde sizin için hayırlıdır” demişti. Sonra da Yaratıcınız tevbenizi kabul etti. Şüphesiz Yaratıcınız, tevbeleri çokça kabul eden, çok tevbe fırsatı verenin, engin merhamet sahibinin ta kendisidir.