KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     23 : 54   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَذَرْهُمْ feƶerhum onları bırak
فِي içinde
غَمْرَتِهِمْ ğamratihim gafletleri
حَتَّىٰ Hattā kadar
حِينٍ Hīnin bir süreye
 
Ayet Meali

Fe zerhum fî gamratihim hattâ hîn(hînin).



Elmalı Hamdi Yazır

Sen şimdi onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!



Diyanet
Şimdi sen onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!



Ahmed Hulusi
Bir süre onları kozaları içinde bırak!



Yaşar Nuri Öztürk
Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.



Muhammed Esed
Fakat onları bir vakte kadar, kendi cehaletlerine gömülmüş olarak, kendi hallerine bırak.



Edip Yüksel
Belli bir süreye kadar onları şaşkınlıkları içinde bırak.



Mustafa İslamoğlu
Artık onları bir vakte kadar, gömüldükleri gafletleriyle baş başa bırak da işine bak;



Hakkı Yılmaz
Sen, şimdi onları bir zamana kadar sapkınlıkları ile başbaşa bırak!