KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     28 : 29   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَلَمَّا felemmā ne zaman ki
قَضَىٰ ḳaDā bitirince
مُوسَى mūsā Musa
الْأَجَلَ l-ecele süreyi
وَسَارَ ve sāra ve yola çıkınca
بِأَهْلِهِ biehlihi ailesiyle
انَسَ ānese gördü
مِنْ min
جَانِبِ cānibi (sağ) yanında
الطُّورِ T-Tūri Tur’un
نَارًا nāran bir ateş
قَالَ ḳāle dedi ki
لِأَهْلِهِ liehlihi ailesine
امْكُثُوا mkuṧū siz durun
إِنِّي innī ben
انَسْتُ ānestu gördüm
نَارًا nāran bir ateş
لَعَلِّي leǎllī belki
اتِيكُمْ ātīkum size getiririm
مِنْهَا minhā ondan
بِخَبَرٍ biḣaberin bir haber
أَوْ ev yahut
جَذْوَةٍ ceƶvetin bir kor (getiririm)
مِنَ mine -ten
النَّارِ n-nāri ateş-
لَعَلَّكُمْ leǎllekum böylece
تَصْطَلُونَ teSTalūne ısınırsınız
 
Ayet Meali

Fe lemmâ kadâ mûsel ecele ve sâre bi ehlihî ânese min cânibit tûri nârâ(nâren), kâle li ehlihimkusû innî ânestu nâren leallî âtîkum minhâ bi haberin ev cezvetin minen nâri leallekum testalûn(testalûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: «Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm» dedi.



Diyanet
Sonunda Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber yahut ısınmanız için bir ateş parçası getiririm, dedi.



Ahmed Hulusi
Musa o süreci tamamlayıp ailesi ile yola çıkınca, Tur`un tarafından bir ateş algıladı... Ailesine dedi ki: "Durun, şüphesiz ben bir ateş algıladım... Belki ondan size bir haber getiririm yahut o ateşten bir kor getiririm de belki ısınırsınız."



Yaşar Nuri Öztürk
Mûsa süreyi bitirip ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş fark etti. Ailesine dedi ki: "Bekleyin, bir ateş fark ettim. Belki ondan size bir haber getiririm, belki bir ateş koru getiririm de ısınırsınız."



Muhammed Esed
Ve Musa, sonunda, bu süreyi doldurup da ailesiyle birlikte (çölde) yola çıktığında Sina Dağı´nın yamacında bir ateş gördü; (ve) yanındakilere: "Siz durun," dedi, "ben (orada) bir ateş gördüm; size oradan belki bir haber, yahut (en azından) ısınmanız için (bir tutam) tutuşmuş odun getiririm".



Edip Yüksel
Musa, o süreyi bitirip ailesiyle birlikte yola çıkınca Tur’un yamacında bir ateş gördü ve ailesine, "Burada durun. Ben bir ateş gördüm. Belki size ondan bir haber veya bir ateş koru getiririm de onunla ısınırsınız" dedi.



Mustafa İslamoğlu
Nihayet Musa belirlenen süreyi tamamlayıp da yakınlarıyla birlikte yola koyulunca, gözüne (Sina) Dağı’nın yamacından (şavkıyan) ateş türü cazip bir şey ilişti. Ailesine dedi ki: "Siz bekleyin, gözüme ateş türü cezbedici bir şey ilişti; belki size ondan bir haber ya da ateşten bir köz getiririm de, bu sayede ısınırsınız!"



Hakkı Yılmaz
Artık Mûsâ süreyi doldurup ailesiyle/yakınlarıyla yola çıkınca, dağ tarafından bir ateş hissetti. Ailesine, “Benim size bir haber getirmem için siz bekleyin; ben bir ateş hissettim. Yahut ısınırsınız diye o ateşten bir parça getiririm” dedi.