KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     30 : 27   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَهُوَ ve huve ve O
الَّذِي lleƶī ki
يَبْدَأُ yebdeu başlar
الْخَلْقَ l-ḣalḳa yaratmağa
ثُمَّ ṧumme sonra
يُعِيدُهُ yuǐyduhu onu tekrarlar
وَهُوَ ve huve ve bu
أَهْوَنُ ehvenu daha kolaydır
عَلَيْهِ ǎleyhi O’na
وَلَهُ velehu ve O’nundur
الْمَثَلُ l-meṧelu durum
الْأَعْلَىٰ l-eǎ’lā en yüce
فِي
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti göklerde
وَالْأَرْضِ vel’erDi ve yerde
وَهُوَ ve huve ve O
الْعَزِيزُ l-ǎzīzu üstündür
الْحَكِيمُ l-Hakīmu hüküm ve hikmet sahibidir
 
Ayet Meali

Ve huvellezî yebdeul halka summe yuîduhu, ve huve ehvenu aleyh(aleyhi), ve lehul meselul a’lâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).



Elmalı Hamdi Yazır

Hem yaratmayı ilkin yapan O´dur. Sonra onu çevirip yeniden yapacak olan da O´dur ki, bu O´na çok kolaydır. Göklerde ve yerde en yüksek şan ve şeref O´nundur. O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.



Diyanet
Yaratmaya başlayan, sonra onu tekrarlayan O´dur, ki bu, O´nun için pek kolaydır. Göklerde ve yerde (tecelli eden) en yüce sıfat O´nundur. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.



Ahmed Hulusi
"HÛ" ki halkı ibda (izhar) eden, sonra onu iade eden! Ki o(nu yapmak), O`na kolaydır! Semâlarda ve arzda en âlâ misaller O`nundur! "HÛ"; Aziyz`dir, Hakiym`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Yaratmaya ilk başlayan/yaratılanları ilk yaratan O´dur. Sonra onları çevirip yeniden yaratacaktır. Bu O´nun için çok da kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce örnekler/en yüce sıfatlar O´nundur. O´dur Azîz, O´dur Hakîm...



Muhammed Esed
(Bütün hayatı) yoktan var eden, sonra onu yeniden vücuda getiren O´dur: Bu O´nun için pek kolaydır; çünkü O, göklerde ve yerde mevcut olan bütün yüceliklerin özü ve esasıdır ve yalnız O kudret ve hikmet sahibidir.



Edip Yüksel
Yaratılışı başlatıp tekrarlayan da O’dur; bu O’na çok kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce örnek O’na aittir. O Üstündür, Bilgedir.



Mustafa İslamoğlu
Ve sadece O’dur her şeyi yoktan var eden, sonra bu (yaratışı) tekrarlayacak olan: Bu O’nun için çok kolaydır; zira göklerde ve yerdeki en güzel örnekler O’na aittir: mutlak üstünlük ve mutlak hikmet sahibi de yalnızca O’dur.



Hakkı Yılmaz
Ve O, oluşturmayı başlatan, sonra onu çevirip yeniden yapandır. Ve bu O’na çok kolaydır. Ve göklerde ve yerde en yüce örnek O’nundur. Ve O, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/ mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/ sağlam yapandır.*