KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     38 : 3   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
كَمْ kem nicesini
أَهْلَكْنَا ehleknā helak ettik
مِنْ min
قَبْلِهِمْ ḳablihim onlardan önceki
مِنْ min -den
قَرْنٍ ḳarnin nesiller-
فَنَادَوْا fenādev feryad ettiler
وَلَاتَ velāte fakat geçmişti
حِينَ Hīne zamanı
مَنَاصٍ menāSin kurtuluş
 
Ayet Meali

Kem ehleknâ min kablihim min karnin fe nâdev ve lâte hîne menâs(menâsin).



Elmalı Hamdi Yazır

Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Onlar çağrıştılar. Ama artık kurtuluş vakti değildi.



Diyanet
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.



Ahmed Hulusi
Onlardan önce, nice nesilleri feryat figan içinde helâk ettik! Artık kurtulmaları mümkün değildi!



Yaşar Nuri Öztürk
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik biz, bağrıştılar onlar, fakat kurtuluş yoktu; geçmişti zaman.



Muhammed Esed
Onlardan önce kaç nesli (bu günahlarından dolayı) yok ettik! Ve artık kaçmalarının mümkün olmadığını anladıklarında (nasıl) yalvarıyorlardı (Bize)!



Edip Yüksel
Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ettiler, ancak artık kurtuluş zamanı değildi.



Mustafa İslamoğlu
Kendilerinden önce nice kuşakları helak ettik; tam bu sırada imdat dilediler, fakat kurtuluşun vakti çoktan geçmişti.



Hakkı Yılmaz
onlardan önce nice kuşakları değişime, yıkıma uğrattık Biz. Onlar da çağrıştılar. Ama artık kurtuluş vakti değildi. (Sonraki 38:2)