KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     46 : 8   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أَمْ em yoksa
يَقُولُونَ yeḳūlūne (-mu) diyorlar?
افْتَرَاهُ fterāhu onu kendisi uydurdu-
قُلْ ḳul de ki
إِنِ ini eğer
افْتَرَيْتُهُ fteraytuhu ben onu uydurmuşsam
فَلَا felā olmaz
تَمْلِكُونَ temlikūne sizin hiçbir yararınız
لِي bana
مِنَ mine -tan
اللَّهِ llahi Allah-
شَيْئًا şey’en bir şeye (gelecek cezaya)
هُوَ huve O
أَعْلَمُ eǎ’lemu daha iyi bilir
بِمَا bimā şeyleri
تُفِيضُونَ tufīDūne taşkınlık yaptığınız
فِيهِ fīhi onda
كَفَىٰ kefā yeter
بِهِ bihi O’nun
شَهِيدًا şehīden şahid olması
بَيْنِي beynī benimle
وَبَيْنَكُمْ ve beynekum sizin aranızda
وَهُوَ ve huve ve O
الْغَفُورُ l-ğafūru bağışlayandır
الرَّحِيمُ r-raHīmu esirgeyendir
 
Ayet Meali

Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul iniftereytuhu fe lâ temlikûne lî minallahi şey’â(şey’en), huve a’lemu bi mâ tufîdûne fîh(fîhi), kefâ bihî şehîden beynî ve beynekum ve huvel gafûrur rahîm(rahîmu).



Elmalı Hamdi Yazır

Yoksa, «Onu (Muhammed) uydurdu.» mu diyorlar? Sen de ki: «Eğer onu ben uydurmuşsam Allah´tan bana gelecek cezayı savmaya sizin gücünüz yetmez. O sizin yaptığınız taşkınlıkları daha iyi bilir. Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. O çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.



Diyanet
Yoksa «Onu uydurdu» mu diyorlar? De ki: Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek şeyi savmaya gücünüz yetmez. O, sizin Kur´an hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.



Ahmed Hulusi
"Onu (kendi) uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Onu uydurmuşsam, beni Allâh`tan (koruyacak) bir güce sahip değilsiniz... `HÛ`, O`nun hakkında ileri gittiğinizi daha iyi bilir... Benimle sizin aranızda şahidim olarak O kâfidir... O, Ğafûr`dur, Rahıym`dir."



Yaşar Nuri Öztürk
Yahut da şöyle diyorlar: "Uyduruyor onu!" De ki: "Eğer uydursaydım onu, hiçbir şeye sahip olamazdınız Allah´tan kurtarmak için beni. İçine gömüldüğünüz yaygarayı en iyi bilen O´dur. Benimle sizin aranızda tanık olarak O yeter. Çok affedici, çok merhametlidir O."



Muhammed Esed
Yoksa, "Bütün bunları o uydurdu" mu diyorlar? De ki (ey Muhammed): "Eğer onu ben uydursaydım Allah´a karşı bana hiçbir faydanız dokunmazdı. O, düşüncesizce bulaştığınız bu (iftira)nın tamamen farkındadır. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter! Ve yalnız O, gerçek bağışlayıcıdır, gerçek bir rahmet kaynağıdır".



Edip Yüksel
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Onu ben uydurduysam siz beni ALLAH’tan gelecek hiçbir şeye karşı koruyamazsınız. O, sizin taşkınlığınızı en iyi bilendir. Benimle sizin aranızda tanık olarak O yeter. O Bağışlayandır, Rahimdir.



Mustafa İslamoğlu
Yoksa "Onu kendisi uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer onu ben uydurmuş olsaydım, Allah’tan bana gelecek hiçbir (cezayı) başımdan savamazdınız. (Allah) öksesine düştüğünüz bu iftiranın nedenini bilmektedir; benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter: iyi ki O mutlak bağış sahibidir, sonsuz merhamet kaynağıdır."



Hakkı Yılmaz
Ya da onlar, “Kur’ân’ı, Muhammed uydurdu” diyorlar. De ki: “Eğer onu ben uydurmuşsam bana Allah’tan olacak şeye güç yetiremezsiniz; beni Allah gibi cezalandıramazsınız. O, sizin neyin içine atıldığınızı daha iyi bilir. Sizinle benim aramda tanık olarak O yeter. Ve O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.”