KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     55 : 37   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَإِذَا feiƶā zaman
انْشَقَّتِ nşeḳḳati yarıldığı
السَّمَاءُ s-semāu gök
فَكَانَتْ fe kānet ve olduğunda
وَرْدَةً verdeten kıpkırmızı bir gül
كَالدِّهَانِ kāddihāni erimiş yağ gibi
 
Ayet Meali

Fe îzen şakkatis semâu fe kânet verdeten keddihân(keddihâni).



Elmalı Hamdi Yazır

Gök yarılıp da, erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman...



Diyanet
Gök yarılıp da kızarmış yağ renginde gül gibi olduğu zaman,



Ahmed Hulusi
(Ölüm esnasında) semâ (benlik bilinci) parçalanarak yanık yağ rengi alıp, gül misali (hakikat müşahede edildiğinde)!



Yaşar Nuri Öztürk
Gök yarılarak, eriyip kızarmış yağ/kırmızıya boyanmış deri gibi bir gül haline geldiği zaman,



Muhammed Esed
Gök parça parça yarıldığı ve (yanık) yağ gibi kızıllaştığı zaman:



Edip Yüksel
Gök parçalanıp da, yağ gibi eridiği ve kırmızı bir güle dönüştüğü zaman…



Mustafa İslamoğlu
Ve gök yarılınca, göz alıcı kırmızılıkta açılmış bir gül gibi olduğu (görülecek):



Hakkı Yılmaz
Sonra da gök yarılıp zeytinyağı gibi bir gül olduğu zaman...