KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     7 : 50   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَنَادَىٰ ve nādā ve seslendiler
أَصْحَابُ eSHābu halkı
النَّارِ n-nāri ateş
أَصْحَابَ eSHābe halkına
الْجَنَّةِ l-cenneti cennet
أَنْ en diye
أَفِيضُوا efīDū biraz da akıtın
عَلَيْنَا ǎleynā bizim üzerimize
مِنَ mine -dan
الْمَاءِ l-māi su(yunuz)-
أَوْ ev veya
مِمَّا mimmā
رَزَقَكُمُ razeḳakumu size verdiği rızıktan
اللَّهُ llahu Allah’ın
قَالُوا ḳālū dediler ki
إِنَّ inne şüphesiz
اللَّهَ llahe Allah
حَرَّمَهُمَا Harramehumā bu ikisini haram etmiştir
عَلَى ǎlā üzerine
الْكَافِرِينَ l-kāfirīne kafirler
 
Ayet Meali

Ve nâdâ ashâbun nâri ashâbel cenneti en efîdû aleynâ minel mâi ev mimmâ rezekakumullâh(rezekakumullâhu), kâlû innallâhe harremehumâ alel kâfirîn(kâfirîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Cehennemdekiler, cennettekilere: «Bize biraz su akıtın veya Allah´ın size verdiği rızıktan bize de verin.» diye seslenirler. Cennettekiler de: «Allah, bunların ikisini de kâfirlere haram kıldı.» derler.



Diyanet
Cehennem ehli, cennet ehline: Suyunuzdan veya Allah´ın size verdiği rızıktan biraz da bize verin! diye seslenirler. Onlar da: Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır, derler.



Ahmed Hulusi
Nâr (ateş - radyasyon) ehli, Cennet halkına: "O sudan (ilimden) veya Allâh`ın sizi rızıklandırdıklarından (cennet yaşamını oluşturan kuvvelerden) bizim üzerimize de akıtın" diye nida ettiler... (Cevaben): "Muhakkak ki Allâh onları, hakikat bilgisini inkâr edenler üzerine haram kılmıştır" derler.



Yaşar Nuri Öztürk
Ateş halkı, cennet halkına seslenir: "Şu sudan yahut Allah´ın sizi rızıklandırdığından biraz da bize akıtın!" Şu cevabı verirler: "Allah, o ikisini de küfre sapanlara haram kılmıştır."



Muhammed Esed
Ve ateşin yarenleri, cennetliklere: "Üzerimize biraz su dökün, yahut Allahın size bahşettiği (cennet) azıklar(ın)dan (atın bize)!" diye seslenecekler. (Berikiler:) "Doğrusu, Allah, gerçeği inkar edenleri her ikisinden de yoksun kılmıştır;



Edip Yüksel
Ateş halkı, bahçe halkına seslendi: "Suyunuzdan, yahut ALLAH’ın size verdiği bazı nimetlerden üstümüze akıtın." Onlar da dediler ki: "ALLAH bu ikisini kâfirlere haram kılmıştır."



Mustafa İslamoğlu
Ve ateş yolcuları cennet yolcularına seslenecekler: "(Ne olur), üzerimize bir parça su dökün!.." ya da "Allah’ın size bahşettiği rızıklardan (bize de verin)!.." (Diğerleri):" Unutmayın ki Allah, inkar edenleri her ikisinden de mahrum bırakmıştır!



Hakkı Yılmaz
(50,51)Ve ateşin ashâbı, cennetin ashâbına, “Biraz su veya Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden bize aktarın” diye seslendiler. Onlar da, “Allah, dinlerini alaya ve eğlenceye alan, basit, iğreti dünya hayatına aldanan kâfirlere; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlere ikisini de gerçekten yasaklamıştır!” dediler. –Bu günle karşılaşacaklarını umursamadıkları, âyetlerimizi/ alâmetlerimizi/ göstergelerimizi bile bile inkâr ettikleri gibi, Biz de bugün onları umursamayacağız/ cezalandıracağız.– (Sonraki 7:46)