KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     73 : 11   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَذَرْنِي ve ƶernī beni yalnız bırak
وَالْمُكَذِّبِينَ velmukeƶƶibīne ve yalanlayıcıları
أُولِي ūlī sahibi
النَّعْمَةِ n-neǎ’meti ni’met
وَمَهِّلْهُمْ ve mehhilhum ve onlara mühlet ver
قَلِيلًا ḳalīlen biraz
 
Ayet Meali

Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ(kalîlen).



Elmalı Hamdi Yazır

O yalanlayıcı zevk ve refah sahiplerini bana bırak, onlara biraz mühlet ver.



Diyanet
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.



Ahmed Hulusi
Beni, o nimet içindeki yalanlayıcılarla (başbaşa) bırak! Onlara mühlet ver.



Yaşar Nuri Öztürk
Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak! Birazcık süre tanı onlara.



Muhammed Esed
Ve nimet içinde oldukları halde (Allah´tan geldiğini umursamadan) hakikati yalanlayanları Bana bırak; onlara bir süre daha dayan:



Edip Yüksel
Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları bana bırak; onlara biraz süre tanı.



Mustafa İslamoğlu
ve Bana bırak refah içinde yüzdükleri halde yalanlayanları; onlara az bir süre daha tanı!



Hakkı Yılmaz
Beni ve o nimet sahibi yalanlayıcıları başbaşa bırak! Birazcık süre tanı onlara.