KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     9 : 5   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَإِذَا feiƶā zaman
انْسَلَخَ nseleḣa geçtiği
الْأَشْهُرُ l-eşhuru aylar
الْحُرُمُ l-Hurumu haram
فَاقْتُلُوا feḳtulū öldürün
الْمُشْرِكِينَ l-muşrikīne ortak koşanları
حَيْثُ Hayṧu nerede
وَجَدْتُمُوهُمْ vecedtumūhum bulursanız onları
وَخُذُوهُمْ ve ḣuƶūhum ve onları yakalayın
وَاحْصُرُوهُمْ veHSurūhum ve hapsedin
وَاقْعُدُوا veḳ’ǔdū ve otur(up) bekleyin
لَهُمْ lehum onları
كُلَّ kulle her
مَرْصَدٍ merSadin gözetleme yerinde
فَإِنْ fein eğer
تَابُوا tābū tevbe ederlerse
وَأَقَامُوا ve eḳāmū ve kılarlarsa
الصَّلَاةَ S-Salāte namazı
وَاتَوُا ve ātevu ve verirlerse
الزَّكَاةَ z-zekāte zekatı
فَخَلُّوا feḣallū serbest bırakın
سَبِيلَهُمْ sebīlehum yollarını
إِنَّ inne çünkü
اللَّهَ llahe Allah
غَفُورٌ ğafūrun bağışlayandır
رَحِيمٌ raHīmun esirgeyendir
 
Ayet Meali

Fe izenselehal eşhurul hurumu faktulûl muşrikîne haysu vecedtumûhum ve huzûhum vahsurûhum vak´udû lehum kulle marsad (marsadin), fe in tâbû ve ekâmûs salâte ve âtûz zekâte fe hallû sebîlehum, innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).



Elmalı Hamdi Yazır

Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.



Diyanet
Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekâtı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Allah yarlığayan, esirgeyendir.



Ahmed Hulusi
Haram aylar bitince, (anlaşmayı bozup size saldıran) müşrikleri nerede bulursanız öldürün; onları yakalayıp esir alın; onların yollarını gözetleyip, geçitleri kontrol altına alın! Eğer tövbe eder, salâtı ikame eder ve zekâtı verirlerse o takdirde yollarını açın... Muhakkak ki Allâh Ğafûr`dur, Rahıym`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
O haram aylar çıktığında artık müşrikleri, kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Yakalayın onları, kuşatın onları, tüm geçit noktalarını tıkayın onların. Bunun ardından tövbe eder, namazı gereğince kılar, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların. Kesin olan şu ki, Allah Gafûr´dur, Rahîm´dir.



Muhammed Esed
Ve (bu ölçülere uyarak geçirilen) haram aylar sona erince artık nerede kıstırırsanız öldürün müşrikleri; tutsak edin; çevirip kuşatın; gözetlenebilecek her yerde bekleyip gözetleyin onları. Ama eğer dönüp tevbe ederler, salata katılırlar ve arındırıcı yükümlülükleri yerine getirirlerse, artık bırakın yollarına gitsinler: Çünkü, her halükarda Allah çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır.



Edip Yüksel
Sınırlanmış aylar çıkınca, (hâlâ barışa yanaşmıyorlarsa) o putperestlerle karşılaştığınız yerde savaşın. Onları yakalayın, onları kuşatın ve her hareketlerini izleyin. Tövbe edip namaz kılar ve zekât verirlerse yollarını serbest bırakın. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.*



Mustafa İslamoğlu
Ve (bu) yasak (kapsamındaki) aylar çıktığında, artık müşrikleri tuttuğunuz yerde öldürün; yakalayın, çepeçevre kuşatın, onları her gözetim noktasına kurulup gözetleyin! Fakat eğer onlar tevbe eder, namazı istikametle eda eder ve arınıp yücelmek için ödenmesi gereken bedeli ödemeyi kabul ederlerse, işte o zaman bırakın yakalarını! Unutmayın ki Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.



Hakkı Yılmaz
Şu dokunulmaz kılınmış aylar/hac ayları çıktığı zaman da o ortak koşanları nerede bulursanız öldürün, onları yakalayın, hapsedin ve her gözetleme yerinde onlar için oturun. Artık, eğer tevbe ederlerse, salâtı ikame ederlerse [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturur, ayakta tutarlarsa] ve zekâtı/vergilerini verirlerse artık onların yollarını serbest bırakın. Şüphesiz Allah, kullarının günahlarını çok örten, onları cezalandırmayan ve bağışı bol olandır, engin merhamet sahibidir.