KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     21 : 24   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أَمِ emi yoksa
اتَّخَذُوا tteḣaƶū mı edindiler?
مِنْ min
دُونِهِ dūnihi O’ndan başka
الِهَةً āliheten tanrılar
قُلْ ḳul de ki
هَاتُوا hātū getirin
بُرْهَانَكُمْ burhānekum delilinizi
هَٰذَا hāƶā işte budur
ذِكْرُ ƶikru öğütü
مَنْ men olanların
مَعِيَ meǐye benimle beraber
وَذِكْرُ ve ƶikru ve öğütü
مَنْ men
قَبْلِي ḳablī benden öncekilerin
بَلْ bel ama
أَكْثَرُهُمْ ekṧeruhum çokları
لَا
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bilmezler
الْحَقَّ l-Haḳḳa hakkı
فَهُمْ fehum bundan dolayı onlar
مُعْرِضُونَ muǎ’riDūne (haktan) yüz çevirirler
 
Ayet Meali

Emittehazû min dûnihî âliheh(âliheten), kul hâtû burhânekum, hâzâ zikru men maiye ve zikru men kablî, bel ekseruhum lâ ya’lemûnel hakka fehum mu’ridûn(mu’ridûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Yoksa O´ndan başka ilâhlar mı edindiler? De ki: «Kesin delilinizi getirin. İşte benimle beraber olanların kitabı ve benden öncekilerin kitabı.» Hayır, onların çoğu gerçeği bilmezler de onun için yüz çevirirler.



Diyanet
Yoksa O´ndan başka birtakım tanrılar mı edindiler? De ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab´ı ve benden öncekilerin Kitab´ı. Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler.



Ahmed Hulusi
Yoksa O`nun dûnunda tanrılar mı edindiler? De ki: "Kanıtınızı getirin hadi! Bu (lâ ilâhe illAllâh) benimle beraber olan kimsenin de zikridir (hatırladığı hakikattir); benden önce olan kimsenin de zikridir (hatırladığı hakikattir)"... Hayır, onların çoğunluğu Hakk`ı bilmiyorlar... Bundan ötürü yüz çeviricilerdir.



Yaşar Nuri Öztürk
Yoksa O´nun dışında bazı ilahlar mı edindiler? De ki: "Susturucu delilinizi getirin! Benimle beraber olanların da benden öncekilerin de Zikir´i budur. Ne yazık ki onların çokları hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler."



Muhammed Esed
(hal böyleyken), onlar yine de, kulluk etmek için O´nun yerine (düzmece) tanrılar ediniyorlar! (Ey Peygamber,) de ki: "Haydi, siz de davanızı destekleyecek bir delil getirin: İşte bu, benimle birlikte olanların ve benden önceki (peygamber)lerin dile getirip durdukları ilahi öğretidir". Hayır, onların çoğu gerçeği bilmiyor ve bunun için de (ondan) inatla yüz çeviriyorlar.



Edip Yüksel
O’nun dışında tanrılar mı edindiler? De ki: "Delilinizi getirin. Bu, benim çağımdakilerin de mesajıdır, benden öncekilerin de mesajıdır." Ne var ki onların çoğu gerçeği bilmediğinden yüz çevirirler.



Mustafa İslamoğlu
Yoksa onlar (bu gerçeğe rağmen) O’nun dışında ilahlar edinmekte ısrar mı edecekler? De ki: "Haydi, siz de kendi delilinizi getirin! İşte bu, hem benimle birlikte olanların hem de benden öncekilerin dile getirdikleri (ortak) mesajdır". Ama hayır, onların çoğu bu (açık) gerçeği bilmiyorlar; bu nedenle (ondan) yüz çeviriyorlar.



Hakkı Yılmaz
Yoksa onlar, O’nun astlarından birtakım ilâhlar mı edindiler? De ki: “Kesin delilinizi getirin. İşte şu, benimle beraber olanların öğüdüdür ve benden öncekilerin öğüdüdür.” Tam tersi, onların çoğu gerçeği bilmezler. Artık onlar, yüz çevirenlerdirler.