KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     21 : 84   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَاسْتَجَبْنَا festecebnā biz de kabul ettik
لَهُ lehu onu(n du’asını)
فَكَشَفْنَا fe keşefnā ve kaldırdık
مَا ne varsa
بِهِ bihi onun
مِنْ min
ضُرٍّ Durrin derdi
وَاتَيْنَاهُ ve āteynāhu ve ona verdik
أَهْلَهُ ehlehu ailesini
وَمِثْلَهُمْ ve miṧlehum ve bir katını daha
مَعَهُمْ meǎhum onlarla beraber
رَحْمَةً raHmeten bir rahmet
مِنْ min
عِنْدِنَا ǐndinā tarafımızdan
وَذِكْرَىٰ ve ƶikrā ve bir öğüt olarak
لِلْعَابِدِينَ lil’ǎābidīne ibadet edenler için
 
Ayet Meali

Festecebnâ lehu fe keşefnâ mâ bihî min durrin ve âteynâhu ehlehu ve mislehum meahum rahmeten min ındinâ ve zikrâ lil âbidîn(âbidîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Biz de onun duasını kabul ettik de başına gelenleri kaldırdık. Katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir hatıra olmak üzere, ona tekrar ailesini ve kaybettikleriyle bir mislini daha verdik .



Diyanet
Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkıntı olarak ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayrıca bunlarla birlikte bir mislini daha verdik.



Ahmed Hulusi
Biz de Ona icabet ettik ve hastalığından kurtardık... Ayrıca ona, indîmizden bir rahmet ve abidler (yakîn gelene kadar gerekli çalışmaları yapanlar) için hatırlatma olarak, ehlini ve onlarla beraber onların mislini de verdik.



Yaşar Nuri Öztürk
Hemen cevap verdik ona, kendisindeki derdi kaldırdık. Tarafımızdan bir rahmet ve ibadet edenler için bir hatırlatma olarak, ona ailesini ve beraberinde benzerlerini de verdik.



Muhammed Esed
Bunun üzerine, o(nun bu yakarışı)na karşılık verdik ve o´nu çektiği dertten kurtardık; ayrıca, o´na katımızdan bir rahmet ve Bize kulluk edenlere bir ders olmak üzere, sayılarını bir kat artırarak yeni bir zürriyyet verdik.



Edip Yüksel
Biz ona cevap vererek ne sıkıntısı varsa onu giderdik. Katımızdan bir rahmet, hizmet edenlere bir hatırlatma olarak kendisine, ailesini ve onların bir mislini verdik.



Mustafa İslamoğlu
Biz de onun duasını kabul etmiş ve onu bizar eden dertten kurtarmıştık; dahası katımızdan bir rahmet ve gereği gibi kulluk edenlere bir öğüt olmak üzere, ona yakınlarını bir kat daha artırarak geri vermiştik.



Hakkı Yılmaz
(83,84)Ve Eyyûb; hani o: “Şüphesiz bana zarar dokundu. Sen merhametlilerin en merhametlisisin” diye Rabbine nida etmişti de Biz, o’nun için karşılık vermiştik. Sonra o’ndan zararlı olan şeyleri kaldırdık. Ve katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir öğüt olmak üzere, kendisine ailesini, yakınlarını ve kaybettikleriyle bir mislini daha verdik.