KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     29 : 61   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَلَئِنْ velein andolsun eğer
سَأَلْتَهُمْ seeltehum onlara desen ki
مَنْ men kim
خَلَقَ ḣaleḳa yarattı
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti gökleri
وَالْأَرْضَ vel’erDe ve yeri
وَسَخَّرَ ve seḣḣara ve (kim) boyun eğdirdi?
الشَّمْسَ ş-şemse güneşi
وَالْقَمَرَ velḳamera ve ayı
لَيَقُولُنَّ leyeḳūlunne elbette derler
اللَّهُ llahu Allah
فَأَنَّىٰ feennā nasıl?
يُؤْفَكُونَ yu'fekūne döndürülüyorsunuz
 
Ayet Meali

Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehhareş şemse vel kamere le yekûlunnallâh(yekûlunnallâhu), fe ennâ yu’fekûn(yu’fekûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Andolsun ki onlara, «Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?» diye sorsan «Allah» derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?



Diyanet
Andolsun ki onlara: «Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?



Ahmed Hulusi
Yemin olsun ki eğer onlara: "Semâları ve arzı kim yarattı, Güneş`i ve Ay`ı kim işlevlendirdi?" diye sorsan, elbette: "Allâh" diyecekler... Nasıl (bu gerçeği göz ardı edip şirke) dönüyorlar peki?



Yaşar Nuri Öztürk
Onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı, Güneş´i ve Ay´ı kim boyun eğdirdi?" diye sorarsan, mutlaka şöyle diyecekler: "Allah!" Peki nasıl döndürülüyorlar?



Muhammed Esed
(Çoğu insana) olduğu gibi, şayet onlara da "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı (kendi koyduğu yasalara) tabi kılan kimdir?" diye soracak olursan, hiç tereddütsüz "Allah´tır!" derler. O halde zihinleri nasıl da tersyüz oluyor!



Edip Yüksel
Onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneşi ve ay’ı kim emrinize verdi?" diye sorsan, "ALLAH" diye karşılık verecekler. Öyleyse neden sapıyorlar?



Mustafa İslamoğlu
Ve eğer dönüp de onlara sorsan: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir; ve güneşle ayı emre amade kılan kimdir?" diye, hiç kuşkun olmasın ki "Elbette Allah’tır!" diyecekler. O halde, nasıl böyle savruluyorlar?



Hakkı Yılmaz
Yine andolsun ki onlara sorsan: “Gökleri ve yeri kim oluşturtı, güneşi ve ay’ı kim kontrol altına aldı/ kulların yararlanacağı yapı ve özellikte kim yarattı?” Kesinlikle, “Allah” diyeceklerdir. O hâlde nasıl çevriliyorlar?