KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     51 : 44   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَعَتَوْا feǎtev başkaldırdılar
عَنْ ǎn karşı
أَمْرِ emri buyruğuna
رَبِّهِمْ rabbihim Rablerinin
فَأَخَذَتْهُمُ feeḣaƶethumu bu yüzden onları yakaladı
الصَّاعِقَةُ S-Sāǐḳatu yıldırım
وَهُمْ vehum ve onlar
يَنْظُرُونَ yenZurūne bakıp dururlardı
 
Ayet Meali

Fe atev an emri rabbihim fe ehazethumus sâikatu ve hum yanzurûn(yanzurûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Onlarsa Rablerinin emrine karşı büyüklük tasladılar. Bunun üzerine kendilerini, bakıp dururlarken yıldırım yakalayıp, çarptı.



Diyanet
Rablerinin emrine karşı geldiler. Bu yüzden, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıverdi.



Ahmed Hulusi
Rablerinin emrine itaattan çıktılar! Bunun üzerine onlar bakıp dururlarken kendilerini yıldırım yakalayıverdi.



Yaşar Nuri Öztürk
Daha sonra onlar, Rablerinin emrine kafa tuttular da gözleri baka baka yıldırım kendilerini yakaladı.



Muhammed Esed
(çünkü) Rablerinin buyruğuna baş kaldırmışlardı; bunun üzerine, (ümitsizce) bakınıp dururlarken bir ceza şimşeği onları yakalamıştı,



Edip Yüksel
Rab’lerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine bakınırlarken onları bir yıldırım çarptı.



Mustafa İslamoğlu
Nitekim onlar Rablerinin emrine karşı gelmişlerdi: Ve onlar bön bön bakarken, bir (bela) yıldırımı kendilerini enseleyiverdi;



Hakkı Yılmaz
(43,44)Semûd’da da alâmetler/ göstergeler vardır. Bir zaman onlara: “Belirli bir süreye kadar yararlanın!” denmişti. Sonra onlar Rablerinin emrinden çıktılar da kendilerini, bakıp dururlarken yıldırım yakalayıverdi.