KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     7 : 92   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
كَذَّبُوا keƶƶebū yalanlayan
شُعَيْبًا şuǎyben Şu’ayb’i
كَأَنْ keen sanki gibi oldular
لَمْ lem
يَغْنَوْا yeğnev hiç oturmamış
فِيهَا fīhā orada
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
كَذَّبُوا keƶƶebū yalanlayan
شُعَيْبًا şuǎyben Şu’ayb’i
كَانُوا kānū oldular
هُمُ humu onlar
الْخَاسِرِينَ l-ḣāsirīne ziyana uğrayanlar
 
Ayet Meali

Ellezîne kezzebû şuayben ke en lem yagnev fîhâ, ellezîne kezzebû şuayben kânû humul hâsirîn(hâsirîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Şu´ayb´ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç şenlik tutmamış gibi oldular. Şu´ayb´ı yalanlayanlar var ya işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular.



Diyanet
Şuayb´ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibiydiler. Asıl ziyana uğrayanlar Şuayb´ı yalanlayanların kendileridir.



Ahmed Hulusi
Şuayb`ı yalanlayanlar, sanki orada hiç yaşamamış gibi (yok oldular)... Şuayb`ı yalanlayanlar, hüsrana uğrayanlar oldular.



Yaşar Nuri Öztürk
Şuayb´ı yalanlayanlar sanki o yerde hiç şenlik kurmamışlardı. Şuayb´ı yalanlayanlar hüsrana saplananların ta kendileriydi.



Muhammed Esed
Onlar ki Şuaybı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi: Sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. Onlar ki, Şuaybı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi. Kendileri kaybeden kimseler oldular!



Edip Yüksel
Şuayb’ı yalanlayanlar sanki hiç orada yaşamamışlar gibi yok oldular. Şuayb’ı yalanlayanlar, asıl kaybedenler onlar oldular.



Mustafa İslamoğlu
Onlar ki Şuayb’i yalanlıyorlardı; kendilerine yalan oldular... Onlar ki Şuayb’i yalancı çıkarıyorlardı; kaybeden yine onlar oldu...



Hakkı Yılmaz
(91,92)Bunun üzerine o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. Şu‘ayb’ı yalanlayanlar, sanki orada hiç oturmamış/zenginlik sürmemiş gibi oldular. Şu‘ayb’ı yalanlayanlar var ya, işte ziyana uğrayanlar, kendileri oldular.