KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     40 : 37   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أَسْبَابَ esbābe sebeplerine
السَّمَاوَاتِ s-semāvāti göklerin
فَأَطَّلِعَ feeTTaliǎ böylece bakayım
إِلَىٰ ilā
إِلَٰهِ ilāhi tanrısına
مُوسَىٰ mūsā Musâ’nın
وَإِنِّي ve innī çünkü ben
لَأَظُنُّهُ leeZunnuhu onu sanıyorum
كَاذِبًا kāƶiben yalancıdır
وَكَذَٰلِكَ ve keƶālike ve böylece
زُيِّنَ zuyyine süslü gösterildi
لِفِرْعَوْنَ lifir’ǎvne Fir’avn’a
سُوءُ sū'u kötü
عَمَلِهِ ǎmelihi işi
وَصُدَّ ve Sudde ve çıkarıldı
عَنِ ǎni
السَّبِيلِ s-sebīli yoldan
وَمَا ve mā ve değildi
كَيْدُ keydu tuzağı
فِرْعَوْنَ fir’ǎvne Fir’avn’ın
إِلَّا illā başka
فِي
تَبَابٍ tebābin hüsrandan
 
Ayet Meali

Esbâbes semâvâti fe attalia ilâ ilâhi mûsâ ve innî le ezunnuhu kâzibâ(kâziben), ve kezâlike zuyyine li fir’avne sûu amelihî ve sudde anis sebîl(sebîli), ve mâ keydu fir’avne illâ fî tebâb(tebâbin).



Elmalı Hamdi Yazır

«Göklerin yollarına ulaşabilirim de, Musa´nın ilâhının ne olduğunu anlarım. Ben onu mutlaka yalancı sanıyorum.» İşte böylece Firavun´a kötü ameli süslü gösterildi de yoldan çıkarıldı. Çünkü Firavun düzeni hep boşa çıkar.



Diyanet
(36-37) Firavun: Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa´nın Tanrısı´nı görürüm! Doğrusu ben onu, yalancı sanıyorum, dedi. Böylece Firavun´a, yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Firavun´un tuzağı tamamen boşa çıktı.



Ahmed Hulusi
"Semâların sebeplerine... Bu sayede Musa`nın tanrısını anlayabilirim! Kesinlikle Onun yalancı olduğunu düşünüyorum!"... Böylece Firavun`a yaptığı işin kötülüğü süslendirildi ve (hakikatine giden) yoldan engellendi... Firavun`un yöntemi hüsrandan başka bir şey sağlamadı!



Yaşar Nuri Öztürk
"Göklerin sebeplerine ulaşırsam, Mûsa´ın tanrısına, da ulaşırım. Ben onun yalancı biri olduğunu düşünüyorum." Firavun´a, yaptığı işin kötülüğü bu şekilde süslü gösterildi de yoldan saptırıldı. Firavun´un tuzağı hep kayıptadır.



Muhammed Esed
göklere yaklaşmanın araçlarına ve belki (bu yolla) Musa´nın tanrısını görebilirim; zaten o´nun bir yalancı olduğuna kesinlikle eminim!" İşte böyle, yaptığı kötülükler Firavun´a güzel göründü ve bu nedenle (doğru) yoldan alıkondu. Firavun´un tuzağı hüsrandan başka bir şeye yaramadı.



Edip Yüksel
"Göklerin yollarına… Böylece Musa’nın tanrısına bir bakayım. Onun bir yalancı olduğunu onaylıyorum." Firavunun kötü tavrı kendisine böyle süslenmişti ve böylece yoldan çıkarıldı. Firavunun planı elbette boşa çıkacaktı.



Mustafa İslamoğlu
gökleri aşacağım araçlara... Böylece Musa’nın ilahına erişebilirim (!). Hoş, ben onun bir yalancı olduğundan kesinlikle eminim ya!" İşte kötü davranışı Firavun’a böylesine güzel göründü ve doğru yoldan alıkonuldu: neticede Firavun’un düzeni, çöküşü (hızlandırmaktan) başka hiçbir işe yaramadı.



Hakkı Yılmaz
(36,37)Ve Firavun: “Ey Hâmân! Sebeplere; göklerin sebeplerine ulaşmam için bana bir kule yap da Mûsâ’nın ilâhının ne olduğunu anlayayım. Ve şüphesiz ben o’nun yalancı olduğu kanısındayım” dedi. İşte böylece Firavun’a amelinin kötülüğü süslü gösterildi ve yoldan çıkarıldı. Ve Firavun düzeni, yalnızca kayba/ zarara uğratıp acı çekme içindedir.